Ahmet Kılıçarslan Kitabı Çıktı
Resullü mahallesi sakinlerinden emekli öğretmen Ahmet Kılıçarslan’ın
1-Bulutun Gözü
2-Meraklı Sarıkanat
3-Divan Gecesi Adlı 3 adet kitabı basımı tamamlanmış satışa sunulmuştur.
Kitaplar İlkokul,Ortaokul ve Lise seviyelerine göre hazırlanmış üç ayrı kitaptan oluşmaktadır.
Divan Gecesi adlı Kitap’da ayrıca yöremizi (“Ertesi gün, saat 10.00 gibi Beşikdüzü’ne indik. Halamın oğlu Ercan da Diyarbakır’dan gelmiş, çarşıda üç adım atmadan Resullü Köyü’ne çıktık. Yorgunluktan havanın nasıl olduğuna bile dikkat edememişiz. Odaları havalandırıp uzandığımızı biliyorum, akşama doğru gözlerimi ancak açabildim”) anlatması ayrıca bizler acısından guru verici diye düşünmekteyim.
Kitap’a ulaşmak ,hakkında bilgi almak için Ahmet Kılıçarslan’a ulaşılması gerekmektedir.
TEL ; 0 505 740 05 20
Bu güzel çalımanın hayırlı olmasını diliyoruz.
SÖZ BAŞI
Çocuklar göz bebeklerimiz, kalp atışlarımız. Onların isminin geçmesi bile bizleri heyecanlandırmaya yetiyor. Gelir seviyemize göre en iyi şekilde yetişmeleri için, boğazımızdan kısıyoruz. Bütün olanaklarımızı onların yoluna harcıyoruz, özenle üzerlerine titriyoruz.
Bunları yaparken haklıyız da… İnsan yavrusu, yetişmesi en uzun süreçten geçiyor. Onların eğitimine harcanan para boşa gitmiyor, bize başarılarıyla mutluluk olarak geri dönüyor. Heyecan, sevinç, merak, hüzün, acı ve tatlı anlarımızdaki olaylar karşısında döktüğümüz gözyaşları, hayatımızın birer parçası oluyor.
Ebeveynlerin görevi gençleri sürekli olarak değiştirmeye çalışmak değil, yeteneklerine göre uygun ortamları hazırlamaktır. Onlar birer fidansa etrafındaki yabanî otları temizlemeli, sulamalı, ilâç ve gübresini vermeliyiz ki sağlıklı büyüsünler. Kötülüklerden uzaklaştırmak amacıyla sürekli uyarı yapmak yerine; gençlerin hataya düşmemeleri için suç unsurlarını yakınlarından uzaklaştırmalı, ortadan kaldırmalıyız. Kimlik ve kişiliklerine saygı göstermeli, birey olduklarını kabul etmeliyiz. Hayata sıkı sıkıya tutunmalarına yardımcı olmalı, kök salmaları için desteklerimizi, onore edici davranışlarımızı onlara hissettirmeliyiz.
Yaşam boyu az hata yapmak tecrübelerin çokluğuyla gerçekleşir. Bunun için gözlem-inceleme-araştırma yapmalarını teşvik etmeli, elde ettikleri sonuçları da paylaşmalıyız. Öncelikle sevmeyi ve çalışmayı öğretmeliyiz galiba. Sanatı, sanatçılığı, ince ruhu, insanları eksik yönleriyle sevmeyi öğrettiğimizde epeyce mesafe kat etmiş oluruz. Atalarımız, insanlar arasında ayrım yapmasın, adil yöneticiler olsunlar diye şehzadeleri güzel sanatların bir koluyla ilgilenmeye teşvik ederlermiş. Sonuçta da kimi şâir, bestekâr, hattat, marangozluk yönleriyle de ön plana çıkmamışlar mıydı? Hayatının hemen hemen 1/3’ü cephelerde geçen Atatürk’ün güzel sanatların her dalının gelişmesi için gösterdiği çaba ve konuyla ilgili söylediği özdeyişler herkesçe malumdur.
Hayata tutunmaya çalışan ortaöğretim öğrencisi kızımızın; eğitim hayatının devam ettiği on bir yıl boyunca yaşadığı anı, gezi, gözlem, inceleme, araştırma, günlük olaylara bakışı… deneme -hikaye-anı şeklinde sunulmaya çalışılmıştır. Yer yer benzer konuların veya güncelliğini yitirmiş haberlerin işlenme sebebi de budur. Başka bir ifadeyle tarih sırası gözetilmeden, birikimlerin sunulmasıdır. Kitabın tamamının hacmi geniş olacağından, elimden geldiğince yaş ve seviyeye göre sınıflandırarak, üç bölüm halinde sunmayı düşündüm. Eserlerin bütün gençlere yol göstermesi, yöntemlerini geliştirmesi, daha da önemlisi ülkemizi ve insanlarımızı sevmeyi öğretmesi millî, manevî ve kültürel değerlere sahip çıkması bakımından umarım ufacık da olsa katkıları olur.
Çalışmalarım sırasında eserlerinden yararlandığım bütün yazarlara, eleştiride bulunan arkadaşlara, özellikle fedakarlıklarıyla katkı sağlayan eşim ve çocuklarıma çok teşekkür ederim.
Kahramankazan, Haziran, 2018
