Diğer Haberler Son Dakika 

MÜMİNLERE ÖRNEK GÖSTERİLEN KADIN

       Kuran-ı Kerim’de ondan adı verilmeksizin “Firavun’un karısı” diye söz edilmiş ve iman edenlere örnek gösterilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), hadislerinde “Firavun’un eşi Âsiye” diyerek onun adını açıkça belirtmiştir. (bk. Buhari)

       Kuran’a göre, onun hikâyesi; bir rüyayla başlar, bir duayla biter. Firavun, kendisi için kâbus, İsrâiloğulları için müjde sayılabilecek bir rüya görür. Bu rüyayla ilgili yapılan yorumlarda Firavun, varlığı ve saltanatını tehdit eden İsrâiloğulları arasından gelecek bir çocukla uyarılmıştı.

       Tarih boyunca zulümler, genellikle iktidarı korumak ve güçlü olmak sevdasıyla yapılmıştır. Firavun’un zulmü de böyle olmuştu. İsrailoğullarının yeni doğan çocuklarını acımasızca öldürterek katliama başlamıştı. Bebek Musa’nın sandığa konulup da nehre bırakılması da böyle bir dönemde olmuştu.

       Yüce Allah, Musa’nın annesine; çocuğu bir süre emzirmesini, tehlike hissettiği anda onu bir sandukaya koyup nehre bırakmasını bildirmiş (bk. Kasas 7); kadın kendisine emredileni aynen yapmıştır.

       Yaşanan bu olaylardan, kadının güçlü bir imana sahip olduğu görülüyor. Allah vahiy yoluyla anneyle konuşuyor; o da oğlunu emzirdikten sonra bir sandukaya koyarak nehre bırakıyor. Bunu hangi anne yapabilir?

       Sonunda ilâhî takdir tecelli ediyor. İleride kendilerine düşman ve üzüntü sebebi olacak bebeği, Nil nehri kıyısında bulan Firavun ailesi, onu Firavun’a getiriyorlar. Kasas suresinin 9’uncu ayetinde şöyle buyuruluyor: “Firavun’un karısı, “O, senin ve benim göz aydınlığımız, muradımız olsun! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur veya onu evlât ediniriz” demişti. Onlar işin farkında değillerdi.”

       Mûsâ büyüyüp peygamber olunca O’na ilk iman edenlerden birisi de Firavun’un eşi olmuştu. Firavun, karısının iman ettiğini anlayınca; onu ellerinden ve ayaklarından kazıklara bağlatmış; kızgın güneş altında, üzerine kaya koydurarak işkence yaptırmıştı.

       Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Mûsâ’nın nübüvvetine inanan, bu uğurda işkencelere maruz kalan Hz. Âsiye; inananlara, iman ve kararlılık örneği olarak gösterilir. Tahrim suresinin 11’inci ayetinde, onun şöyle dua ettiği bildiriliyor: “Rabbim! Yüce katında, cennette benim için bir ev yap; beni Firavundan ve yaptıklarından kurtar…”

        Kendisini ilâh olarak ilan eden zalim bir erkeğin nikâhı altındaki Asiye’nin, sabredip Allah’tan yardım istemesi; mümin hanımlar için güzel bir örnek olmuştur. Her fırsatta, kocasından şikâyetini dile getiren ve bunun için Allah’tan yardım istemeyi ihmal eden hanımların kulakları çınlasın! Sizin eşleriniz Firavundan daha kötü müdür?

       Hangi şartlar ve sıkıntılar içinde olursa olsun, iman ve hidayet en yüce değerdir. Onlara sahip olabilmekten daha büyük zenginlik yoktur. Nasip eden Allah’a hamd olsun!

      (Yararlanılan Kaynaklar: TDV İslam Ansiklopedisi, TDV Kuran Yolu Tefsiri, Prof. Dr. Hamdi Döndüren-Delilleriyle Aile İlmihali)

       Hazırlayan: Bahtiyar Budak–Emekli Edebiyat Öğretmeni

En son Haberler

Sen de Yorum Yapabilirsin

Teşekkürler.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.