Diğer Haberler Son Dakika 

KURAN VE ÜCRET

“O sırada şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi, şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun. Sizden bir ücret istemeyen o kimselere tâbi olun; onlar doğru yoldadırlar.” (Yasin 20-21)

      “Ey kavmim! Buna karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim ecrim sadece Allah’a aittir…” (Hud 29). İlâhî mesajı karşılıksız olarak tebliğ etmek peygamberlerin tevhit mücadelesinde büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple Nuh’tan sonra gelen her peygambere yaptığı görev karşılığında kavminden herhangi bir ücret istemediğini onlara bildirmesi emredilmiştir. (bk. Şuara 180). Aynı şekilde Hz. Muhammed’den de kavmine, “Sizden yakınlığa sevgi duymanızdan başka bir karşılık istemiyorum” demesi istenmiştir (Şura 23).

       “Ey kavmim! Bunun karşılığında ben sizden bir ücret istemiyorum; benim hizmetimin karşılığı ancak beni yaratana aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?”(Hud 51). Hz. Hud’un, peygamber olarak gönderildiği Âd kavmi; doğru yoldan sapmış, putperest olmuşlardı. Kendilerine gönderilmiş olan peygamberi dinlemedikleri için helâk olup tarih sahnesinden silindiler.

       “Bunun için sizden bir karşılık istemiyorum. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin Rabbine aittir”  (Şuara 109). Bu ayet, Şuara suresinde farklı peygamberler için birkaç kez aynen tekrar edilmiştir. 127’inci ayetinde Hz. Nuh,145’inci ayetinde Hz. Salih, 164’üncü ayetinde Hz. Lût, 180’inci ayetinde Hz. Şuayb (a.s.) için tekrar edilmektedir.

       DİB Din İşleri Yüksek Kurulu, “Kuran okuma karşılığında ücret almak caiz midir?” sorusuna, 12.07.2017 tarihli kararında şu cevabı vermiştir: “Kuran-ı Kerim okumak bir ibadettir. İbadet, dünyevî bir menfaat için değil, sadece Allah rızası için yapılır. Bu sebeple, Kuran’ı Kerim’in para karşılığında okunması ve okunan Kuran karşılığında para verilmesi dinen caiz değildir. Böyle bir okumadan dolayı sevap da yoktur. Bu sebeple bir kimsenin geçmişlerinin ruhuna bağışlamak üzere ücretle Kuran-ı Kerim okutması, hatim indirtmesi yerine, bizzat kendisinin bildiği sureleri okuması doğru olur. Ancak pazarlık yapılmadan ve paradan söz edilmeden, Allah rızası için Kuran okumuş veya hatim indirmiş olan bir kimseye hediye olarak münasip bir teberruda bulunmakta dinen sakınca yoktur. Ancak bir yörede okunan Kuran-ı Kerim için para verilmesi örf hâline gelmiş ve her iki taraf da bu durumu biliyorsa; verilen para hediye değil, ücrettir. Bu nedenle bu parayı almak helal olmaz.”

       Kuran-ı Kerim geçim vasıtası yapılamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Bir zaman gelir, Kuran, Allah rızası için değil, dünyalık için okunur” (Ebu Davud). “Kuran okuyup da, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkanlar olacaktır” (İbn Mâce) “Kuran-ı Kerim, okuyanlarına ya şefaat eder veya düşman olur” (Müslim). Hâfız pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim, cüz veya mevlit okursa, okutanın hediye ettiğini alması caiz olur. İtiraz ederse, aldığı haram olur. Hâfız, çok verenle az vereni ayırt etmemelidir. Ayırt ederse, para kazanmak için hâfız olmuş demektir. Bu ise, haramdır. Hâfızlar, Kuran-ı Kerim ve mevlit okumakla geçinmemeli. Bunları, para düşünmeden, Allah rızası için okumalıdır.

       Günümüzde yaygın bir şekilde görülen, bir kimsenin geçmişleri için hatim siparişi vermesi ve başkası adına ücretle hatim okuma uygulamaları caiz değildir. Bu konuda müçtehitlerin ve mezhep imamlarının hiçbirisinin olumlu görüşü yoktur. Daha önemlisi, böyle bir tatbikat, ne Peygamberimiz ve ne de sahabe devrinde görülmüş ve yapılmış değildir. Öte yandan, Kuran okumak bir ibadettir ve ibadet de sadece Allah rızası için yapılır. Bunun dışında başka bir maksat gözetilerek yapılan her türlü davranış, görünüşte ibadete benzese bile, gerçekte hiçbir ibadet değeri taşımaz. İbadet olmayınca da sevabı olmaz; olmayan sevap da başkasına bağışlanmaz. Üstelik ölüye hatim okunacak diye dini bir yükümlülük de yoktur.

       Kuran okuma karşılığında ücret veren de alan da günahkârdır… Alınan para haramdır… Para karşılığında cüz okumak caiz değildir; çünkü bunu okuyan, maddi çıkar için okumaktadır. Keza, birisinin, ücret karşılığı Kuran okunmasını vasiyet etmesi de caiz değildir, etse bile vasiyet yerine getirilmez. Aynı şekilde, kabristanda Kuran okumak için birisini tutmak yahut tutulmasını vasiyet etmek de caiz değildir.

       Sonuç olarak;

       1- Kuran okumak ve dinlemek, dinimizce ibadet olarak kabul edilmiştir.

       2- Kuran öğreten kişinin, yaptığı bu hizmet karşılığında devletten maaş alması ittifakla caiz görülmüştür.

       3- Öğretmenin, öğrencisinden ücret alması ise tartışma konusu olmuştur: Bazıları bunu caiz görmemekte; bazıları ise, şart koşmadan verilen ücretin hibe, hediye ve sadaka kabilinden alabileceğini söylemektedir. Diğer bir görüşe göre de, öğretmenin öğrencisinden belli bir ücret üzerinde anlaşıp onu alması caizdir. Bizim kanaatimize göre, devletten maaş alan din görevlilerinin ve ilgili öğretmenlerin, öğrenciden ücret talebinde bulunması uygun değildir. Ayrıca hediye kabul etmelerinin pedagojik, psikolojik ve etik açıdan da sakıncaları vardır.

       4- Birisi adına ücretle Kuran okumak ise, ittifakla caiz değildir. Çünkü Kuran okumak bir ibadettir; ibadet de sadece Allah rızası için yapılır.

       5- Çoğunluğun görüşüne göre, ücret karşılığı olmadan ve ibadet niyetiyle Kuran okuyup, sevabını geçmişlere bağışlamak caizdir ve Müslüman ölülerin bu manevi ecirden faydalanmaları umulur. Ancak, işe ücret veya başka bir menfaat karışırsa, bu ibadet olmaktan çıkacağı için, sevap elde edilemeyeceği gibi, okuyanlar ve okutanlar açısından sorumluluk gerektiren bâtıl bir bidat ve davranış olur.

       Ashab-ı kiramdan biri, yılan sokan bir kabile reisine Fatiha suresini okuyunca, Allahü Teâlâ’nın izniyle hasta şifaya kavuştu. Kabile reisi, 30 koyun hediye etti. Sahabi, caiz olup olmadığını bilmediği için, Peygamber Efendimiz’e (s.a.s) sordu. Rasulüllah, ne okuduğunu sordu. O da, Fatiha suresini okuduğunu bildirince; “Fatiha’nın şifa olduğunu nasıl bildin? O koyunları, yanınızdakilerle paylaş ve bana da bir hisse ayır” (Buhari) buyurdu.

       Rasulüllah döneminde yaşandığı belirtilen bu olay; bir kısım ulemaya göre, Kuran okuma karşılığında ücret değil de, hediye kabul edilebileceğine delil sayılmıştır.

       (Yararlanılan Kaynaklar: TDV Kuran Yolu Tefsiri, Din İşleri Yüksek Kurulu Kararları, Dinimiz İslâm-Ücretle Kuran Okumak, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi-Ücretle Kuran Okumak ve Öğretmek)

       Hazırlayan: Bahtiyar BUDAK–Emekli Edebiyat Öğretmeni

En son Haberler