Sözün bittiği yer
Bordo-Mavili taraftarlar çok umutlu, heyecanlı… Bu kalp çarpıntıları belli ki son düdükler çalana kadar sürecek. Onların bu heyecanını ‘gönüllerin şampiyonu’ benzetmesi de kesmez!
Trabzonspor taraftarı umutlu hala ve belli ki Sivas ve Karabük’te bu akşam son düdükler çalana kadar beklentileri sürecek. Takımı havaalanından uğurlamaları, Karabük’te karşılamaları falan, öyle “onurlu ikincilik! “ ya da “gönüllerin şampiyonu!” gibi teselli amaçlı söylemlerle izah edilebilecek gibi değil.
Şenol Güneş de Yunus Yıldırım ve Fırat Aydınus’un bu sezon için son kez üfleyeceği düdüklerden çıkacak sesleri bekliyor. Gergin, temkinli. Ama en az taraftar kadar umutlu. Sakat cezalı kadrodaki bütün futbolcularını buraya götürmesinden belli; beklentisi az boz değil bayağı büyük! Olası şampiyonluğu birlikte kutlamak gibi örneğin…
Futbolcular da keza öyle. Hepsinin umudu sürüyor. “Neden olmasın!” sorusu, Milli Takım Kadrosunun açıklanmasıyla ve 6 kişinin birden seçilmesinin öğrenilmesiyle daha bir anlam kazandı, umut, yeni bir heyecanla birleşti. Coşkulu kutlama bu akşama bırakıldı. Ya da kutlayamama!
Taraftar, futbolcu, teknik kadro üçgeninde durum böyle: “Çıkmayan candan umut kesilmez!” modundalar, haklı olarak.
Şenol Güneş, başarı ölçüsüyle ilgili değerlendirmesini belli ki sıralamaya göre yapacak. Aceleci değil yani kurumu yönetenler gibi. Sezonun finalini kendilerince “ikinciliği başarı” sayarak koyanlara inat herkesin beklentisi sürüyor. “İkincilik neden başarı ve daha iki maç varken bunu kamuoyuyla paylaşmak neden?
Çok neden sayılabilir. En iyimserinin olası taşkınlıkları ve tepkilerin zarar verici boyutlara ulaşmasını engellemek olduğunu düşünmek istiyoruz. Ama değil. Çünkü ortamı rakip seyircilerle ilgili, “En az yüzde 5” kuralını dahi, “mağdur edebiyatı” için kullanarak saçma bir gerekçeyle gerginliğe neden olunmazdı o zaman. Bu durumda Olimpiyat Stadyumu’nda 70 bin, İzmir Atatürk Stadyumu’nda 20 bin kişiyi izah edemezsiniz o zaman.
Oysaki bu yarışta Trabzonspor’un bir mağduriyeti var. “İkincilik başarıdır” söyleminin nedeni de bu işte: Gerçek mağduriyet konusunda hedef saptırma ve ülkenin içinde bulunduğu seçim ortamında bir siyasi partiye yönelik aşırı hoşgörü ve ilgiyi, sadece kulübün çıkarlarıyla ilişkilendirme gayretidir. Oysa ki gerçek çok farklıdır, siyasidir yani!
Ergun ATA-Fanatik