TEŞRİK TEKBİRLERİ, ALLAH’A ŞÜKRÜN İFADESİDİR!
Hz. Peygamber’in (s.a.s.), kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır. Bu itibarla Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirilir.
“Allahü ekber Allahü ekber, Lâ ilâhe illallahü vellahü ekber. Allahü ekber ve lillahi’l-hamd” sözlerinden ibaret olan bu tekbirler; Allah’ın misafirleri olarak hac görevini ifa eden kardeşlerimizle ve dünya Müslümanlarıyla birlikte olduğumuzun da ifadesidir.
Müslümanlar bu tekbirleri, bayram namazlarında da söyleyerek; birlikteliklerinin ve bayrama kavuşmanın Allah’ın bir lütfu olduğunu ilan ederek, bu nimetleri bahşeden Allah’a şükrünü ifade etmiş olurlar.
Teşrik tekbirleri, Hz. İbrahim’den bize intikal eden en anlamlı hatıradır. Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i kurban etmek istediğinde;; Cebrail bir koç ile yeryüzüne inerken, “Allahü ekber, Allahü ekber” diyordu. Onları gören Hz. İbrahim, “Lâ ilâhe illallah. Allahü ekber” diye karşılık veriyor; bu sesleri duyan gözleri ve elleri bağlı İsmail de “Allahü ekber ve lillahi’l hamd” diyerek onlara katılıyordu.
Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz aynı günlerde kaza edilirken teşrik tekbirleri de getirilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri hâlinde ise tekbir getirilmez. Tekbiri unutan kişi, konuşma gibi namaza aykırı bir davranışta bulunmadıkça veya namaz kıldığı yerden ayrılmadıkça, tekbir getirebilir.
Farz namazların ardından söylenen “Allahümme entesselâmü…” cümlesi; teşrik günlerinde söylenmeyip bunun yerine tekbir getirilir. Tekbiri unutan kişi, konuşma gibi namaza aykırı bir davranışta bulunmadıkça, tekbir getirebilir.
Uzun bir ayrılıktan sonra, Arafat Vadisinde Hz. Âdem ile Havva’nın buluştuğu gün olan arefe günü; öğle vaktinde, öğle-ikindi namazlarını birleştirerek kılan hacılar, namazın ardından topluca “Arafat duası” yaparlar. Bu duada bizler de zikredileceğiz inşallah!
Tekbir ve dualarımız, hac görevini ifa eden kardeşlerimizle birlikteliğimizi de simgeler. Hacılar kutsal topraklardan; bizler bulunduğumuz yerlerden dualarımızın birleşmesi için yakarışlarda bulunacağız! Rabbimiz, nasip ve müyesser eylesin!
Kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor; sağlıklı ve mutlu olarak, sevdiklerinizle birlikte nice bayramlara ulaşmanızı cân-ı gönülden diliyorum.
(Yararlanılan Kaynaklar: TDV İslam Ansiklopedisi, Din İşleri Yüksek Kurulu, Prof. Dr. Mehmet Emin Ay-Teşrik Tekbirleri)
Hazırlayan: Bahtiyar BUDAK–Emekli Edebiyat Öğretmeni