O’NUN KAHRI DA HOŞ, LÜTFU DA HOŞ!
Yüce Allah, imtihan için var ettiği dünya hayatını ve evrendeki her şeyi birtakım dengeler üzerine kurmuştur. Bizler, bu ilâhî yasaları yok sayarak üzerimize düşeni ihmal edemeyiz. Hayatın, inişli çıkışlı uzun bir yürüyüş olduğunu bilir; karanlığı aydınlığa, hüznü feraha çeviren yüce bir gücün varlığına inanırız.
İnşirah suresinin 5 ve 6’ınca ayetlerinde, her zorluktan sonra kolaylığın geleceğinin iki defa tekrar edilmesi; müminleri zorlukları göğüslemeye teşvik etmektedir. Ancak bu kolaylıklara ulaşmak için Allah’a yönelmek ve kulluk görevini yapmak gerekir.
Dünya hayatına imtihan için gönderilen insan, bu hayatta çeşitli zorluklarla karşılaşabilir. İnsan kimi zaman, içinin sıkıldığını, hayatının çıkmaza girdiğini ve dünyanın kendisine dar geldiğini hisseder. Kimi zaman ise ruhunun ferah ve sevinçle dolu olduğuna, işlerinin yoluna girdiğine inanır. İşte bu durumlar, Yüce Allah’ın El- Kâbız ve El-Bâsıd isimlerinin birer tecellisidir.
“El-Kâbız” (kabzeden, tutan, daraltıp sıkan, kıtlık veren, ruhları kabzeden) ve El Bâsıd (bolluk ve bereket getiren, geniş ve ferahlık veren) “Esma-i Hüsna” dediğimiz Allah’ın güzel isimlerindendir. “Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukurdur” (Tirmizi) hadisine göre; kabirlerin cennet bahçelerinden bir bahçeye dönüşmesi, Allah’ın Bâsıd isminin; cehennem çukurlarından bir çukura dönüşmesi de, Kâbız isminin tecellisidir.
Mesela, Firavun ve askerleri tarafından takip edilirken, deniz kenarına geldiklerinde; “Eyvah, yakalandık!” diye endişelenenler olmuştu. Hz. Musa “Hayır, şüphesiz Rabbim benimle beraberdir; bana yol gösterecektir” (Şuara 62) diyerek Allah’a sığınmıştı.
Hz. Musa, bu olayda Allah’ın Kâbız ismi ile tecelli ettiğini anlamış ve Rabbinden ümidini kesmeyerek, büyük bir sabır ve tevekkülle Bâsıd ismini tecelli ettireceği anı bekliyordu. İşte böyle çıkmaza girildiğinin sanıldığı bir anda; denizin yarılmasıyla inananlar kurtulmuş, inanmayanlar azgın sularda boğulmuştu. (bk. Şuara 65-66).
Bugün Müslümanların içine düştüğü sıkıntılı durum, El-Kâbızd isminin tecellisi olsa gerek. İnananlar, gaflet uykusundan uyanıp gerekenleri yapmaya başlarlarsa; inşallah Allah’ın El-Bâsıd isminin tecelli edeceği umulur.
Mümin daraldığında Allah’a sığınır ve O’ndan gelecek her sonucun kendi hayrına olacağına inanır. “Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir” (Talak 2) ayetindeki müjdeye inanarak; kötü günlerinde bile sabır gösterir ve Allah’tan gelen her şeyi, Yunus’un dediği gibi “Lütfun da hoş, kahrın da hoş” diyerek karşılar.
Enbiya suresinin 87’inci ayetinin son kısmında, Yunus Peygamber’in, balığın karnında iken “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin” (Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni noksan sıfatlarda tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!) diye yalvardığı zikredilir. Bir sonraki ayette de, “Bunun üzerine duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman etmiş olanları böyle kurtarırız” buyurulur.
Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadiste, Peygamberimiz (s.a.s.) bu dua ile ilgili olarak; şöyle buyurmuştur: “Sıkıntıya düşmüş, başı belaya girmiş bir Müslüman, samimiyetle bu duayı yaparsa; inşallah Allah onun duasını kabul eder!”
Yunus Peygamber’in duası olarak bilinen bu dua, dert ve sıkıntılarından kurtulmak isteyen kişilerin, sayı gözetmeksizin okuyabildiği kadar okuması gereken mucizevi bir duadır. Türkçe olarak da okunabilecek olan bu duayı, anlamını düşünerek orijinalinden okumak çok daha iyi olacaktır.
Tevbe suresinin 129’uncu ayetinde, Hz. Peygamber’den şöyle demesi istenir: “Hasbiyellahü lâ ilahe illa hu. Aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül arşil azîm” (Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.)
Bu hitap, Peygamber’in şahsında tüm Müslümanlaradır. Unutmayalım ki, Allah ile olduktan sonra; O’nun kahrı da hoştur, lütfu da hoştur!
(Yararlanılan Kaynaklar: TDV Kuran Yolu Tefsiri, Diyanet Haber-Yunus Peygamber’in Duası, Bahtiyar Budak-Esma-i Hüsnâ)
Hazırlayan: Bahtiyar Budak–Emekli Edebiyat Öğretmeni
