AZGIN KAVİMLERİN İBRETLİK SONLARI!
Yüce Allah, yaratılmışların en şereflisi olan insana akıl ve irade vermiş ve bunun sonucunda ona birtakım sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukları yerine getirebilmesi için de peygamberler ve kitaplar göndererek ona rehberlik etmiştir.
Kuran’ın büyük bir bölümünü oluşturan geçmiş kavimlerin haberleri de kuşkusuz üzerinde düşünülmesi gereken konulardan biridir. Bu kavimlerin çoğunluğu, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamışlar ve onlara düşmanlık etmişlerdir. Helak edilen kavimlerle ilgili olarak ayetlerin birinde şöyle buyruluyor: “Biz hiçbir toplumu, kendilerine gönderilmiş belli bir kitap olmadan helâk etmedik. Hiçbir ümmet kendi ecelini ne öne alabilir ne de erteleyebilir” (Hicr 4-5). Kuran-ı Kerim’de bildirildiğine göre, kavimlerin helak oluşuna, bizzat o topluluklarda yaşayanlar neden olmuştur.
Bir toplumda ahlaksızlık, haksızlık, zulüm ve kötülükler çoğalır, bu kötülükleri önlenmeye veya kaldırılmaya çalışan da olmazsa cezalandırılır; helâk edilir. Ayet-i kerimeler; Yüce Allah’ın geçmiş kavimleri günahları sebebiyle helak ettiğini, bu kavimlerin ekonomik ve teknik imkânları iyi olmasına rağmen, helak olmaktan kurtulamadıklarını bildirmektedir. Helak edilen kavimlerin başta gelen kabahatleri, onları imana, itaate ve doğruluğa davet eden Peygamberlere isyan etmeleri ve onları yalanlamalarıdır.
Kuran-ı Kerim’in önemli bir bölümü geçmiş kavimlerin (toplumların) ve peygamberlerin kıssalarından, hayat hikâyelerinden kesitler sunmaktadır. Şüphesiz bu kıssalar insanların okuyup geçmeleri için değil, ibret almaları içindir. Bu kıssalar çok önemli ibret, hikmet ve öğütlerle doludur. Bu itibarla ayetleri dikkatle okumalı ve bunlardan ders almalıyız.
Helak edilen kavimlerden bazıları şunlardır:
1- Mezopotamya bölgesinde yaşamış Nuh kavmi putperestliğe sapmış bir halde iken kendilerine gönderilen peygamberleri ve ilahi mesajı inkâr etmişlerdir. Bununla da yetinmeyerek onları alaya almışlar, çeşitli işkencelerle onlara eziyet etmişler. Sonunda suda boğularak helak edilmişlerdir. (bk. Ankebût 14-15)
2- Umman’ın “Ahkaf” bölgesinde yaşamış olan Hûd kavminin; Allahtan başka ilahlara taptıklarını, yaşadıkları bölgenin verimliliği nedeniyle refah içinde yaşayan bir topluluk oldukları için güçlerine dayanarak iman edenleri ezmişlerdir. Her tarafı kasıp kavuran bir kasırga ile helak edilmişlerdir. (bk. Hakka 6)
3- Hicaz-Tebuk arasında “Hicr” diye bilinen yörede yaşayan Salih kavmi de, Allahtan başka ilahlara tapan bir kavimdir. Dağları yontarak evler, ovalarda saraylar yapmışlar, ölümsüzlüğü dünyada aramışlardır. Peygamberlerini alaya almış ve ona inananları küçük görmüş olan bu kavimin helaki; şiddetli bir ses ve sarsıntı neticesinde hayvanların bile yemediği kuru ot haline gelmeleri şeklinde olmuştur. (bk. Kamer 31)
4- Ürdün’de bulunan ve daha önce şimdiki Lût gölünün yerinde kurulmuş Sedum kentinde yaşamış olan Lût kavmi de, putlara tapan bir kavimdir. Daha önce hiçbir kavmin yapmadığı fuhuşu, adeta sektörleştiren bu kavim, kadınları bırakıp livataya yönelmiş, bununla da kalmayıp kentlerine gelen yabancılara da aynı uygulamayı yapmışlardır. Bu kavimde de peygambere ve O’na inanan müminlere karşı kibir ve alay vardır. Bu sebepten Lût kavmi de gökten yağdırılan taşlarla ve şehirlerini alt üst eden şiddetli bir depremle şehirleri ile birlikte helak olmuşlardır. (bk. Hûd 82-83)
5- Şam ve Medine arasında Medyen bölgesinde yaşayan Medyenliler ve Eykeliler, Şuayb Peygamber’in kavmidir. Önceleri Müslüman iken daha sonra şirke sapmış olan bu kavmin en bariz özelliği, ticari ahlakta hiçbir kural tanımayıp ölçüde ve tartıda hileli yollara başvurmalarıdır. Bu kavim de, Şuayb Peygambere ve O’na inanan müminlere karşı kibirlenmiş, onları alaya almış; hatta tehditte bulunmuşlardır. Bunun neticesinde gökten indirilen bir ateşle Eykeliler, bir sarsıntı ile de Medyenliler helak olmuşlardır. (bk. (Araf 91, Hûd 94, Şuara 189, Ankebût 37).
(Yararlanılan Kaynaklar: Helak Edilen Kavimler-Diyanet Yayınları, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Hazırlayan: Bahtiyar Budak–Emekli Edebiyat Öğretmeni
