Son Dakika Yöresel Haberler 

Tonya Halkı “Kendimizi Yakarız”

kapak(199)Tonya ilçesine kurulacak çimento fabrikası için Zorlu Grand Otel’de basın açıklaması yapan Universal Çimento Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mete Bülgün (EMBA), fabrikanın yapımına bir ay sonra başlanılacağını belirterek, toplantıda çıkan tartışmalar sonrası ise “Bu projeden artık dönülmez, ben alnımın ortasından kurşun yesem de bu fabrika yapılacak.” dedi.

HAVA KİRLENMEYECEK

Çimento fabrikası bilgilendirme toplantısı düzenleyen EMBA Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mete Bülgün’ün basın toplantısında tartışma çıktı. Toplantıda özbeöz Tonyalı olduğunu söyleyen Mete Bülgün, çimento fabrikasının Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın isteği üzerine yapılmasına başlandığını söyledi. ÇED raporunun bakanlık tarafından onaylandığını belirten Bülgün, son teknoloji ile çıkacak 1 ton karbondioksitin tamamen muhafaza edileceğini ve havanın kirlenmeyeceğini söyledi.

DOĞANKAYA’DAKİ REZERVLERE HİÇBİR ŞEKİLDE GİTMEYECEĞİZ

“Bakanlık ÇED raporlarını onayladı mı ve ağaç kesimi olacak mı?” sorularına cevap veren Bülgün, şunları söyledi: “Evet, ÇED raporu alındı. 18 tane maden ruhsatımız var, 3 tanesi Doğankaya’da. Türk’ün gözü doymaz derler. Ya da insanlar açgözlü oluyor. Hammadde araştırma raporumuz, Isparta Üniversitesi Maden Mühendisliği tarafından alınmıştır. Burada 700 milyon metreküp kirli kireç taşı rezervi var. 50 milyon metre küp de kalker rezervi var, 50 milyon metre küp bu Doğankaya’daki rezervdir. Bu rezervler bu fabrikaya 550-600 yıl yetecek rezervlerdir, çimento fabrikasının ömrü ise 50 senedir. Biz Doğankaya’daki rezervlere hiçbir şekilde gitmeyeceğiz.

TEDBİRLİ OLMAK İÇİN ALDIK

Bedellerini ödedik ama nedense fabrikalar hep böyle hammadde saha alanını yüksek ve fazla tutarlar. İhtiyatlı olmak diye bir his vardır, bu his sebebiyle lisansımız 2 milyon ton. Yılda bu kadar üretecek şekilde lisans haklarını aldı ama projemiz 1.5 milyon ton, ileride gerekirse kapasite artışı ile 2 milyona çıkabiliriz.”

AŞKALE ÇİMENTO İLE REKABET…

“Niye ruhsatlardırdınız?” sorusuna ise, Bülgün şu cevabı verdi: “Tamamen temkinli olmak için. Burada ticari rekabet içindeyiz Aşkale çimentoyla. Daha bizim teşebbüs doğduğu anda acımasız bir rekabet doğdu aramızda. Belki onlar alırlar diye, onlara meydan vermemek için tedbirli ve temkinli olmalısınız. Bizim fazla ruhsat almamızın sebebi de budur. Sonra Allah’ın kayası, satsan alan yok. Eden yok. Sadece temkinli olmak, kendimizi koruma altına alabilmek için ruhsatlandırılmış sahalardır.”

“BU İŞE BEN ALLAH DERİM!”

“Halka rağmen hiçbir şey yapamazsınız” diyen Bülgün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz bu işe teşebbüs ederken yaşımız icabı her şeyden önce hayat tecrübemiz var, ortakların en yaşlısıyım. Onun için biz önce halkın nabzını tuttuk. Belediye başkanı, şehrin temsilcisidir. Belediye başkanının kapısını çaldık, ‘Biz bu hammaddeyi burada bulduk, siz ne diyorsunuz’ dedik. ‘Bu işe ben Allah derim, keşke Tonya’ya yatırım gelse. Bir de belediye meclisini toplayayım’ dedi. Biz kendisinden rica ettik, ‘belediye meclisini topladığınızda toplantınızı yapın, kayıtlarınızı tutun ama sonunda bizi de içeriye alın. Meclis üyeleriyle tanışalım ve fikirlerini birinci ağızdan duymak istiyoruz’ dedik. Çünkü belediye meclis üyelerinin içinde çeşitli görüşlere sahip insanlar var.

Belediye meclisi üyeleri topyekün oy birliği ile bu yatırımı onayladılar.

HALKA SORDUK

Halkın arasına girdik, kahvehaneye girdik, eczaneye girdik ve bunu duyurmaya çalıştık. Tek bir arkadaşımız, bir hemşerimiz ‘hayır istemeyiz’ demedi. Kiminle konuştuysak bütün arkadaşlarımız yatırım geleceği için bayram edercesine sevinçle karşıladılar. Bizi bu işe yönlendiren devletimizin bakanı Erdoğan Bayraktar, devletin valisinin yanımızda olduğunu defalarca ifade etti. İlgili müdürlerle toplantı yaptık, herkese danıştık. Biz bugün gelmedik, sormadığımız, danışmadığımız kimse kalmadı. Bu tepkiler bizi de hayrete düşürdü. Böyle bir tepki beklemiyorduk. Çünkü başından böyle bir tepki yoktu. Bunun yanında çevresel etkiler nedeniyle karşı çıkılıyorsa hepsini cevaplandırmaya hazırız. Gelsinler oturalım, endişesi neyse birlikte çözüm yolu bulalım. Endişeleri beraber giderelim, olumlu katkı yapsınlar. ÇED toplantısını belediye salonunda yaptık. Hiç kimse ağzını açmadı. Biz böyle tepki beklemiyorduk.”

BİZ YANLIŞ İŞ YAPTIĞIMIZDA ZATEN YOLA ÇIKMAYIZ

Mete Bülgün, “ÇED toplantısı devletin düzenlediği resmi bir toplantıdır. A’dan Z’ye videoya kayda alınır. Yönetmeliktir o. Emniyetin ve müdürlüğün kayıtları bakanlığa gider. Bunlar da muhafaza edilir. Onlar da delildir, deşifre edilir. Biz yanlış bir şey yapmayız. Bizim içimizde hırs yok. Tonya’dan para kazanıp köşeyi dönelim diye düşüncemiz yok. Buna ihtiyacımız da yok. Biz paramızla rezil olacak insanlar değiliz. Çünkü bizler düzgün insanlarız. Bizim birbirimizden farkımız yok. Biz macera arayan insanlar değiliz. Biz yanlış iş yaptığımızda zaten yola çıkmayız. Türkiye bir hukuk devleti. Bu devletin yasaları bu işe izin veriyorsa yaparsınız, izin vermiyorsanız yapamazsınız. Her şey hukuk değil bunu da kabul ediyorum. Gönül birliği de lazım. Ben oraya muhabbet etmek için de gelip gitmek isterim. 200 milyon yatırım yapacağım ve başkası bana aleyhimde konuşacak, niye isteyeyim bunu? Bu durumu niye düşüneyim? Biz böyle bir tepkiyi göreceğimizi düşünmedik. Vatandaşın en küçük bir tepkisini de düşünemedik. Çevresel tepki koyabilir vatandaşlarımız, bu çok normaldir. Ama biz onları ikna etmek zorundayız. Öncelikle devletimizi ikna etmek zorundayız” dedi.

BENİ ALNIMIN ORTASINDAN VURSALAR BU İŞ YAPILACAK

“Tonya’da 5 bin kişi çimento fabrikasını protesto etti. Siz (halk istemezse bunu yapamazsınız) dediniz. Çimento fabrikasını hala yapmak istiyor musunuz?” sorusuna Bülgün, “Bu konuda geri dönecek halde değiliz. 90 milyon dolarlık makine akreditiflerini açtık. Bu yatırımın artık geri dönüşümü yok. Yani birisi çıkıp beni alnımın ortasından vursa, gene bu yatırım yapılacak. Geri dönüşü yok. Bu tepkiler işin başında olsaydı. Biz girmezdik bu işe” cevabını verdi.

KENDİMİZİ YAKARIZ

Yöre halkından Mehmet Çömcü, “Yalan konuşuyorsun. Bize kimse bir şey sormadı. Gerekirse kendimizi yakarız, Tonya’ya çimento fabrikası kurdurmayız” dedi. Çömcü, “Ben Tonyalıyım. Ben de o toplantıya katıldım. Halkı yanlış bilgilendiriyorsunuz. ÇED raporunuza bunu eklediniz. Altına fotoğraflarıyla verdiniz. O toplantıdan halkın topyekünü protesto ederek çıktı. Ve biz konuya vakıf olduğu için canımızla mücadele ediyoruz, olayları da biliyoruz. Devleti kandırmak için o fotoğrafları koyuyorsunuz. (Halkla müzakere yaptık. Bütün sorunları minimize edeceğiz) dediniz. Salonun bomboş olduğu fotoğrafları niçin raporunuza koymadınız? Bu dünyada değil yedi cihanda Tonya’ya giremeyeceksiniz. Bunu böyle bilin. Ateşle oynamayın” diye konuştu.

VAZGEÇİN BİZİ ÇOK YORDUNUZ

“Cumhurbaşkanını, Başbakanı, bakanı, valiyi, kaymakamı ve profesörleri ve bilim adamlarını getirin dedik. Şu anda tarif ettiğin Tonya Belediye Başkanı’na siz paralar verdiniz. 1 milyon 384 bin lira bir arazi aldınız o arazi, yatılı bölge okulu yapılsın diye 1971 yılında belediyeye verildi. Ve belediye burayı 3-5 tane meclis üyesi ile tapuluyor. Satış da yasal değil. Lütfen bizi çok yordunuz. Biz çok çektik sınır davalarından. Çok bedel ödedik. Yalan konuşuyorsunuz. Bakın, ÇED raporunuza salonun fotoğraflarını koydunuz. Salonun boş halini koymadınız. O toplantıda bir siz ve belediye başkanı kalıyorsunuz. Kim kimden para aldıysa bunun içinde siz varsınız. Bir suç yapıyorsunuz. Şu anda ben bu konu için İstanbul’a gittim, oradan geliyorum. Ne sallıyorsunuz? Aşkale Çimento’dan 3-5 komünist bunlar. 200 tane bilmem hangi siyasi grup varmış. Tonya’yı satan bir belediye başkanı Tonya’yı temsil edemez.”

TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU

Çömcü, “Raporlarınızı okurken tüylerim cız yapıyor. Bakın o aldığınız yerde ecdadımın mevzileri var. Ruslara karşı. Biz bunları abide gibi korumamız gerekirken, birileri satar, birileri alamaz. Ben orada yaşıyorum ve yerel halkım. Ve bu çimento fabrikasına yüzde 90’ı karşı. Bizi lütfen rahat bırakın! Halk 3 aydır uyumuyor.

Tonya’da 15 bin kişiyiz. Noterden 10 bin kişinin kendini yakacağımızı taahhüt edeyim. Durun, durun, durun! Benim çoluk çocuğum var. Lütfen Tonyalıyı düşman bırakmayın. Hiçbir iş adamı parasıyla vebal almaz. Amerika yıkacak, siz yapacaksınız. Okurken bile kusura bakmayım donuyorum. Böyle vatanseverlik olmaz. Oraları hep mevzi. Bu yerel halk bunu istemiyor. Bu yerel halkın yüzde 20’si size evet desin kabul. Sizi kandırıyorlar” dedi.

En son Haberler