Mataryalist Sanat Anlayışı
Allah’ın izniyle çok yakın olan, Kuran ahlakının yeryüzüne hakim olduğu dönemde, insanlar için her şeyde bir bolluk ve bereket olacaktır. İnsanlar nimetlerin en güzellerine sahip olacak; sanatın, estetiğin, evlerin, bahçelerin, kıyafetlerin, müziklerin, resimlerin, tiyatroların, sinemaların en göze ve kulağa hoş gelenlerine yöneleceklerdir. Kuran ahlakını yaşayan insanlar, Kuran’da anlatılan bütün güzelliklerden faydalanacaklardır. Yüce Rabbimiz, Kendisi’ne iman edenlerin dünyada çok güzel bir yaşama sahip olacaklarını şöyle bildirmiştir:
Sizin yanınızda olan tükenir, Allah’ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz. Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 96-97)
Altınçağ döneminde, Kuran ahlakının ışığında her konu ile ilgili doğru olan bulunabilir. Kuran ahlakının yaşanacağı bu dönemde siyaset, sanat, ekonomi, güncel hayat en doğru ve en zevk alınır halde yaşanacaktır. Çünkü Kuran, her zaman doğru olana ışık tutmakta ve eksiksiz olarak her konunun en akılcısını insanlara bildirmektedir. Kuran’ın emrettiği bütün davranışlar, Allah rızasının en fazlasının kazanılacağı davranışlardır. Yaşanılan bu üstün ahlak bütün dünyanın gıpta ile bakacağı bir seviyede olacaktır.
Bugün yapılan bütün sanat çeşitleri, insanların maddi çıkar elde etmek veya toplumda saygın bir yerde olmak için yaptıkları günlük işlere dönüşmüştür. Sanatçıların büyük bir kısmı, sanata bu gözle bakmakta ve bundan çıkar veya rant elde etmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle genel olarak birbirinin taklidi, düz, dar kalıplara sığdırılmış eserler piyasaya sürülmekte, sanatın çıtası düşürülmektedir.
Ancak Kuran ahlakının yeryüzüne hakim olacağı dönemde bu tür olumsuzluklar da son bulacaktır. Çünkü insanlar bir bolluk ve bereket ortamında yaşayacakları için, sanatla ve estetikle ilgili olan hiçbir şeyi, para veya itibar kazanma kaynağı olarak görmeyeceklerdir. Böylece insanlar daha rahat bir ortamda, kendi içlerinden gelen duyguları sanat eserleri haline getireceklerdir. Öte yandan sanat ve estetiğin Allah’ın sonsuz güzelliğinden kaynak aldığı öğrenilecek ve insanlar Allah aşkıyla mükemmel sanat eserleri ortaya koyacaklardır. Allah’ın güzelliğinden kaynak alan bu sanat eserleri, birbirinden farklı ve ruhun derinliklerine hitap eden eserler olacaktır.
Günümüzde Darwinist ve materyalist zihniyetin sanata bulaştırdığı çirkin görünüm, ahir zamanda Allah’ın Kuran’da bildirdiği sanat anlayışının benimsenmesi ile son bulacaktır. Materyalist düşüncenin yaymış olduğu bu zihniyet; insanların karamsar ve buhranlı ruh halini, insanın nefsi isteklerinden kaynaklanan çirkin ortamı ve insanları yaşamaktan soğutan sebepleri
içermektedir. Resim, tiyatro, müzik, sinema, heykelcilik hep bu çirkin zihniyetin getirdiği acı, ızdırap, ölüm, nefret, yalnız kalma korkusu, bir gaye taşımadan yaşama gibi konuları işlemektedir. Bu durum elbette ki insanların inançsızlığından doğan ve bu nedenle iç dünyalarının karanlık olmasından kaynaklanan bir sonuçtur. Ancak Kuran ahlakının yaşanmaya başlanması ile bu psikolojik hastalıklar ortadan kalkacak, insanlar huzur ve mutluluk ile nimetlerin en güzelleriyle birlikte mükemmel bir yaşama sahip olacaklardır.
Mine Çakır