Diğer Haberler Son Dakika 

HZ. YUSUF VE HZ. MUSA (A.S.) KISSALARI

       Hz. Yusuf (a.s), Kuran’da adı geçen 25 peygamberden biri olup Hz. Yakup Peygamber’in oğludur. Kuran-ı Kerîm’de kendi adını taşıyan bir sure vardır. Tamamı 111 ayet olan bu surenin 98 ayeti Hz. Yusuf’tan bahseder. Bu ayetlerde anlatıldığına göre Hz. Yusuf’un hayat hikâyesi özetle şöyledir:

       Hz. Yusuf’un on bir tane erkek kardeşi vardı. Babalarının Yusuf’u çok sevmesini ağabeyleri kıskanıyorlardı. Yusuf, on bir yıldızın, güneş ve ayın kendisine secde ettiklerini gördüğü rüyayı babasına anlattı. Rüyanın, Yusuf’un büyük bir adam olacağına işaret olduğunu anlayan babası; rüyasını ağabeylerine anlatmaması için Yusuf’u tembihledi.

       Ancak, ağabeyleri bir şekilde bu rüyadan haberdar oldular ve Yusuf’u öldürüp bir yere atmayı planladılar. Babalarından izin alarak, gezip eğlenmek bahanesiyle Yusuf’u alıp kırlara götürdüler. Sonunda onu bir kuyuya attılar ve kana buladıkları gömleğini de babalarına getirerek, “Yusuf’u kurt yedi” diye yalan söylediler.

       Oradan geçen bir kafile, Yusuf’u kuyudan çıkararak, yanlarında Mısır’a götürüp köle olarak sattılar. Yusuf, erginlik çağına geldiğinde, onu evlatlık edinen azizin hanımı, Yusuf’a göz koydu. Onu kendisiyle beraber olmaya çağırdı. Yusuf bunu kabul etmeyince de, ona iftira edip kocasına şikâyet etti ve hapse attırdı.

       Hz. Yusuf, uzun yıllar hapiste kaldı. Orada hükümdarın şerbetçisi ve aşçısı ile tanıştı; onların gördükleri rüyaların yorumunu da yaptı. Birisinin, kurtulup efendisinin hizmetine devam edeceğini, diğerinin ise öldüreceğini söyledi. Sonunda dediği gibi de oldu.

       Yine Mısır hükümdarı, rüyasında yedi zayıf ineğin, yedi semiz ineği yediğini ve yedi yeşil başakla yedi kuru başak gördü. Kâhinlerin, “çok karışık” dediği bu rüyanın yorumunu yapan olmadı. Yusuf’un rüya yorumu yaptığını öğrenen melik, onu hapisten çıkarıp rüyasını anlattı. Yusuf, yedi sene bolluk olacağını, peşinden gelen yedi senenin ise kıtlıkla geçeceğini söyledi. Gerekli tedbirlerin alınması, ürünün başağında saklanması yönünde uyarılarda bulundu. Bunun üzerine melik, Yusuf’u maliye bakanlığına getirdi. Yusuf bolluk yıllarında bütün ambarları zahire ile doldurttu. Kıtlık yılları gelince de, bu zahireyi halka dağıtmaya başladı.

       Aynı kıtlık, Hz. Yakup’un memleketi olan Kenan diyarında da yaşanıyordu. Yusuf’un kardeşleri, zahire almak için iki kez Kenan ilinden Mısır’a geldiler. Sonunda Yusuf kardeşlerine kendini tanıttı ve onları affettiğini belirterek; tüm aileyi Mısır’a davet etti. Ailesi Mısır’a vardığında Yusuf anne ve babasını tahta oturttu. “Anne babasını makamına çıkardı. Hepsi, O’nun huzurunda yere kapandılar. Hz. Yusuf dedi ki: “Babacığım! İşte daha önce gördüğüm rüyanın manası buymuş; rabbim onu gerçekleştirdi…” (Yusuf 100).

…………………………………………………………..

       Mısır’da doğan Hz. Musa, Hz. Yakup Peygamber’in neslindendir. “İsrâiloğulları” adıyla anılan bu nesil, Hz Yusuf tarafından Mısır’a yerleştirilmişti. Zamanla Mısır halkı, İsrailoğullarını alt sınıf olarak görmüş ve onlara eziyet etmeye başlamıştı. Dönemin hükümdarı olan Firavun, kendisine kâhinler tarafından ulaştırılan kehanet üzerine, İsrailoğulları soyundan yeni doğan bütün erkek çocukların öldürülmelerini emretmişti. (bk. Bakara 49, Araf 141, Kasas 4).

       Musa’nın annesi İmran, Allah’tan aldığı bir vahiyle bebek Musa’yı bir sandık içerisinde Nil nehrine bıraktı (Kasas 7). Allah’ın lütfu ile Firavunun hanımı Asiye, bu çocuğa sahip çıktı. Bebek Musa, annesi dışında kimsenin sütünü almadığı için, kimliği gizlenen annesi de saraya alınmıştı. Sarayda büyüyen Musa, gençlik yıllarında, yaşadığı bir olaydan dolayı Mısır’ı terk etmek zorunda kalmıştı.

       Mısır’dan ayrılarak Medyen’e giden Musa, burada Şuayb Peygamber ile tanıştı. Aralarında yaptıkları anlaşma gereği orada on yıl kaldı (Kasas 27). Hz. Şuayb’ın koyunlarını güderek çobanlık yaptı ve sonunda O’nun kızı ile evlendi.

       İsrailoğullarını, zulüm altında bulundukları Mısır’dan çıkarmak için oraya giderken; Tur Dağı’nda kendisine iki mucize ile birlikte peygamberlik verildi ve Firavuna tebliğ için görevlendirildi. Allah’ın dinini tebliğ eden ve mucizeler gösteren Hz. Musa’ya Firavun iman etmediği gibi, O’na iman edenlere de zulüm ve işkenceler yaptı. (Bk. Taha 56-76)

       Hz. Musa, kendine iman edenlerle birlikte Mısır’dan ayrılmak için, bir gece yola çıktılar. Bunu haber alan Firavun, ordusu ile birlikte İsrailoğullarının peşine düşerek, onları Kızıldeniz’e kadar takip etti. Kızıldeniz’e geldikleri zaman Hz Musa, Allah’ın emriyle asasını denize vurunca, deniz yarıldı. (bk. Şuara 63). Hz. Musa İsrailoğulları ile birlikte karşıya geçti. Bunu gören Firavun, hemen onların arkasından takibe devam etti. Denizin ortasına geldiğinde, deniz eski haline döndü. Firavun ve ordusu oracıkta helak oldular. (bk. Yunus 90-91).

       Mısır’dan çıktıktan sonra Hz. Musa, Tûr dağında kırk gece kaldı. Burada kendisine Tevrat indirildi. Musa Peygamber, İsrailoğullarının iman etmeleri için mücadele etti ve onlara birçok mucizeler gösterdi. Onları imana davet etti; fakat onlar çoğu kez nankörlük yaparak yoldan çıktılar. Allah, İsrailoğullarından kötülükte kasten ısrar edenleri, maymun şekline soktu ve sonra da onları helâk etti. (bk. Bakara 65-66, Maide 60, Araf 166).

       (Yararlanılan Kaynaklar: TDV Kuran Yolu Tefsiri, Sorularla İslamiyet-Hz. Yusuf’un Hayatı, TDV İslam Ansiklopedisi, Osman Nuri Topbaş-Nebiler Silsilesi 2)

       Hazırlayan: Bahtiyar Budak–Emekli Edebiyat Öğretmeni

En son Haberler