10 Kasım 1938 (Foto Galeri)
10 Kasım yüz binlerce insanın ağladığı, milyonlarca insanın üzüldüğü ve bütün dünyanın içini burkan bir gün olma niteliğini kaybetmemiştir. Her Türk evladı bu günü farklı yaşar ve asla duyarsız kalmaz…
Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatmaya sayfalar yetmeyeceği gibi, herkesin beyninde yer eden bir insanı ancak hatırlatma görevi bizlere düşebilir.
Atatürk’ün sağlık durumundaki sorunlar ile ilgili ilk kayıt 1937 yılında girilmiştir. Siroz teşhisi ise Ocak 1938′de koyulmuştur. 10 gün kadar bir termal otelde tedavi gören Mustafa Kemal 1 Şubat’ta tedaviyi yarıda bırakmış ve devlet işleri ile olan meşguliyetlerine geri dönmüştür. Avrupa’dan doktor getirilmesi konusunda yapılan tüm ısrarları Hatay meselesi münasebetiyle reddetmiştir. Çünkü uluslararası arenada Atatürk’ün hastalığının duyulması Hatay meselesini riske etmek demekti. Nitekim Mart aylarında Celal Bayar’ın ısrarı üzerine Fransa’dan gelen bir doktor bütün dünyada yankı bulmuş ve Mustafa Kemal ölüyor dedikoduları Türkiye’nin gücünü kısa süreli yitirmesine sebebiyet vermişti. Fakat Atatürk tüm dünyaya sağlıklı bir devlet adamını 19 mayıs 1938′de Ankara Stadyumu’nda (Şimdiki 19 Mayıs Stadyumu) göstermişti…
Ankara’dan sonra Mersin ve Adana’daki geçit törenlerine katılan Atatürk her şeyin yoluna girmesini sağlamıştı. Fransızlar Hatay konusunda ortaya konulan tüm şartları kabul etti ve Türk ordusu Hatay’a (Hatay Devleti) girdi. Bu arada Mustafa Kemal, Dolmabahçe sarayında dinlenmek ve tedavi görmek üzere istirahate çekildi.
Artık hastalık kendini ciddi bir şekilde hissettirmeye başlamıştı, doktorların onu kurtarmak için bilimi sonuna kadar kullandığı aşikar. Bu süreçte Celal Bayar ile yapılan toplantılarda Atatürk Türkiye’nin 4 yıllık ekonomi planını inceliyor ve projelerin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyordu. Doktorlar ise artık bu sorunlar ile ilgilenmemesi için onu uyarıyordu… Atatürk ise durumun farkında ve vasiyetini yazmıştı. Nitekim kısa bir süre sonra Atatürk komaya girdi ve 13 gün komada kalarak 21 Ekim günü kendine geldi. 29 Ekim kutlamalarına sağlık durumu elvermediği için katılamadı ama Türk Ordusu’na hitaben bir bayram konuşması hazırlamayı ihmal etmedi.
Atatürk’ün Türk Ordusu’na Son Mesajı – 29 ekim 1938
“Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan her zaman zaferle beraber medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusu!
Memleketini, en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmışsan, Cumhuriyet’in bugünkü feyizli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtalarıyla mücehhez olduğun halde, vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur.
Bugün, Cumhuriyet’in 15. yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk milletinin huzurunda kahraman ordu, sana kalbî şükranlarımı beyan ve ifade ederken, büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum.
Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini dahilî ve haricî her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve âmade olduğuna, benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır. Büyük ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabikalar ve silahlarla bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragat-i nefs ve istihkâr-ı hayatla her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim. Bu kanaatle kara, deniz, hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulusun muvacehesinde beyan ederim.
Cumhuriyet Bayramı’nın 15. yıldönümü hakkınızda kutlu olsun…”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Son anına kadar Türkiye’nin ve Türk milletinin istikbalini düşünen Atatürk 8 Kasım 1938′de son kez komaya girmiş… 9 Kasım günü koma hali devam etmiş ve 10 Kasım sabahı saat 9′u 5 geçe Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk artık hayatını kaybetmişti…
Türk Telekom, Lübnanlı Hariri’ye; Telsim İngiliz’ e; Kuşadası Limanı İsrailli bir firmaya; İzmir Limanı Hong Konglu; Araç muayene işi Alman’a; Başak Sigorta Fransız’ların; Adabank Kuveytli; İETT Garajı Dubaili’nin; Avea Lübnanlı’ nın; Petkim Ermeni’ nin. Rakı, Amerikalı tarafından alındı; Finansbank Yunanlı’ nın… Oyak Bank Hollandalı İNG Bankasının malı oldu. Denizbank Belçikalı; Türkiye Finans Kuveytli; TEB Fransız; Cbank İsrailli; MNG Bank Lübnanlı; Alternatif Bank Yunanlı; Dışbank Hollandalı; Şekerbank Kazak; Yapı Kredi’ nin yarısı İtalyan; Turkcell’ in yarısı Finli’ yarısı Rus’iş adamının. Beymen’ in yarısı Amerikalı’ ya, Enerjisa’ nın yarısı Avusturyalı’ya; Garanti’ nin yarısı Amerikalı’ya; Eczacıbaşı İlaç, Çek’e verildi. İzocam, Fransızlar; TGRT ( Fox ) Amerikalılar; Demirdöküm Almanlar; Döktaş Fransızlar; Süper FM Kana dalılar ta rafından alındı. Daha çok sayıda yeraltı zenginlikleri, madenler, fabrikalar, boğaz köprüleri, oto yollar, otobanlar, KİT’ler, ormanlar, 2b arazileri, Dicle-Fırat, akarsular, dereler, barajlar, GAP, Et-Balık, SEKA, Sümerbank, tarihi okullar, hazine arazileri, devlet üretme çiftlikleri, bankalar, göller, adalar, mera, yaylak, harman yerleri, kıyılar, tarım ve ülkenin toprakları, gibi birçok varlık el den çıkarıldı. Yabancıların eline geçti.Limanlar satıldı.Kürtler özerklik peşinde.Devlet terörist başıyla masada.
Ah atam ah keşke burada bizimle olsan sözde Atatürkçülere sözde demokratlara sözde insan hakkı savunucularına gerekli cevabı istiklal mahkemelerinde darağacında versen ne güzel olurdu.Bu çağda yeni bir Mustafa Kemal e ihtiyacı var bu milletin.Mekanın cennet olsun.