Kara Fatma (Fatma Seher)

Kara Fatma (Fatma Seher)

Kara Fatma Erzurumlu Yusuf Ağa’nın kızıdır. Balkan Harbi’nde kocası Derviş Erden’le Edirne’de Yanık Kışla’da bulunmuştur. 1. Dünya Savaşı’nda 9, 10 kadınla birlikte Kafkas Cephesi’nde savaşmıştır. Eşi Sarıkamış’ta şehit düşmüştür. Mondros Mütarekesi’nden sonra “Üsküdar’a” oradan Bolu ve Ankara yoluyla Sivas ve Erzurum’a giderek Gazi Mustafa Kemal’den kendisinin vazifelendirilmesini istediğini 43 kadın silah arkadaşı olarak şark vilayetlerindeki vazifelerini yerine getirdiklerini 1923’de yapılan bir mülakatta anlatmıştır.

Fatma Seher Mustafa Kemal’le nasıl görüşebildiğini yine hatıralarında şöyle anlatır:

“Mustafa Kemal’in huzuruna çıkabilmek için muhtelif kıyafetlere girerek üç günlük bir mücadeleden sonra devamlı bir takibin neticesi olarak, Sivas’ta öğle yemeğine davetli bulunduğu bir yere giderken yolda yakaladım. Üzerimde çarşaf ve yüzümde peçe ile kapalıydı. Kendisiyle bir mesele hakkında görüşmek istediğimi söyleyince ilk defa sert bir lisan kullanarak “Ne görüşeceksin” dedi. Kalbimdeki vatan aşkı bu sert muameleye üstün gelerek derhal peçemi kaldırdı ve İstanbul’dan buraya kadar sizinle görüşmek için geldiğimi ve maruzatımı bir dakika için dinlemesini ısrarla rica ettikten sonra, pek yakınımızda bulunan küçük bir lokantaya beni kabul ettiler” bilgisini vermiştir. Mustafa Kemal ona adını, silah kullanmayı, ata binmeyi bilip bilmediğini sormuş ve aldığı cevaplardan memnun olarak “bütün kadınlar senin gibi olsa idi Kara Fatma” demiş ve adı bundan sonra Kara Fatma kalmıştır.” Kendi eli ile yazdığı kağıdı vesika olarak bana verdi. Sıkışık vaziyetlerde sana yarar. Haydi göreyim seni verdiğim talimatı unutma, bir an evvel İstanbul’a git hazırlan ve işe başla” dediğini anlatmıştır.

Hayatı cepheden cepheye koşmakla geçmiş, birçok bölgenin düşmandan kurtarılmasında önemli gayretler sarf etmiş olan Fatma Seher Hanım, hayatının son zamanlarında ne yazık ki diğer birçok kahraman gibi- büyük sıkıntılar çekmiştir.

Kara Fatma, 1930’lu yıllarda büyük bir perişanlık içerisindeydi. Bu yıllarda kendisiyle röportaj yapan gazeteci Mekki Sait Bey’e acı ve üzüntü içerinde şunları anlatmıştır.

“İşten bahsediliyor… İş bulamıyorum ki… Kapıcılık, kolculuk bulsam çöpçülüğe de razıyım. Kızımla torunlarıma bakayım.

—Kaç Yaşındasın?

—55 yaşındayım. Askere 24 yaşında girdim. Seferberlikte Kars, Kağızman, Bayazıt taraflarında çalıştım. 275 kişilik bir çetenin reisi idim. İstiklal Harbi’nde Garp Cephesi’nin hemen her tarafında bulundum. Bereket Alakaya taarruzunda, sonra Düzce’de eşkıya ile müsademede Sivrihisar’da, birde Değirmendere’de yaralandım. Bunlardan başkan ufak tefek sıyrıklar, çizikler onları saymıyorum. Kızımın parmaklarını da şarapnel kesti. Zavallı yarı deli vaziyettedir. Yetimleri bana kaldı. Çalıştığım sürece amirlerimin takdirlerini kazandım. Bütün sefaletimi unutturan, beni yaşatan bu İstiklal madalyasıdır. Açım ama şerefliyim!

Kadıncağız ağlamaya başladı.

— Bazen çocukların elinden tutuyor ”Şu yetimler aç kalmış ölecekler…” diye torunlarım olduğunu sezdirmeden, onlar için yardım toplamaya çıkıyorum. Ne yapayım siz söyleyin!(Yedigün,9 Ağustos 1933, s.10)

Erzurumlu Kara Fatma veya Fatma Seher Hanım, kurtuluş savaşından sonra kendisine verilen istiklal madalyasını kabul etti. Onu şerefle taşıdı bir ömür boyu. Ancak Ben bu mücadeleyi para için yapmadım” düşüncesinden hareket ederek kendisine gazi maaşı verilmesi isteklerini geri çevirdi.  Ekonomik durumu iyi değildi. Çocukları ile perişan durumda kaldı. Sokak kıyısında avuç açarak yardım topladı istemeyerek.  Sonra  İstanbul’da bir Rus manastırına sığındı.  O’nu bir gazeteci gördü ve acıklı durumunu kamuoyuna duyurdu.  İstanbul’da gecenin zifiri soğuğunda dışarıda iki büklüm bir kadıncağız bulur gazeteci ne zamandır aramaktadır kendisini evet bu Kara Fatma’dır. İki büklüm soğuktan donmak üzeredir. Hemen haber yapar. Meclis çalkalanır istiklal gazisine nasıl sahip çıkılmaz diye apar topar maaş bağlanır Fatma anamıza ama çok yaşamaz Kara Fatma ve 1955 yılında vefat eder.

Erzurumlu Kara Fatma veya asıl ismi ile Fatma Seher hanımın hikâyesi böyle idi. Bir toplum düşünün ki her ne olursa olsun kahramanlarına sahip çıkmaz ve onları aç ve perişan bırakırsa  çok önemli bir değerini kaybeder. “Toprak uğrunda ölen varsa vatandır” sözleri anlamını kaybeder.

 

En son Haberler

One Thought to “Kara Fatma (Fatma Seher)”

  1. Ertuğrul DÜBÜŞ

    Mekanın cennet olsun, nur içinde yat….

Comments are closed.