Evlilik, Mutluluk Şalını Örmektir
– Özür dilerim hayatım, seni çok beklettim. Biliyorsun trafik çok, beni beklerken yoruldun mu?
– Evet, bekledim, biraz da yoruldum; ama önemli değil canım. Ben artık senin huyunu öğrendim. Seni bu huyunla seviyorum. Bu yaştan sonra değişecek değilsin ya!
– Allah razı olsun ne kadar anlayışlısın.
Aile mutluluğunun en önemli unsurlarından biri, eşlerin birbirlerinin yanlış davranışlarını anlayışla karşılamalarıdır.
Bazıları eşlerinden sürekli hesap sorar.
“Neden geç geldin?
Nereye gittin?
Nereden geldin?
Sen söylesin, sen böylesin.
Şunu şöyle yap, bunu böyle yap…” gibi küçük şeylerle mutluluklarını gölgelerler. Gülücüklerle geçecek anlarını sıkıntıyla tüketirler. Kendilerini, eşlerini ve çocuklarını huzursuz ederler. Hâlbuki eşler, birbirini anlayışla karşılamak; küçük şeylerin hesabını sormamalıdır.
Eşin biraz geç gelmesi, sorumluluğunu yerine getirmemesi ya da istenilen bir şeyi yapmaması karşısında mutsuz olup yıpranmamalıdır.
Küçücük bir sabır, birazcık anlayış ve hoşgörü kötülükleri görünmez eder. Mutsuzlukları mutluluğa dönüştürür. Sıkıntıları feraha çevirir.
Evlilik, saadet sarayını inşa etmektir. Mutluluk şalını ilmek ilmek örmektir. Sabır aşını hafif ateşte pişirmek, sonra da sevgi ve hoşgörüyle yemektir. Mutluluk yolunun üzerindeki eneleri, kaprisleri, kin, nefret ve olumsuz duyguları ayıklamaktır.
Genelde bizde “engelleri o ayıklasın düşüncesi” hâkimdir. Hep rahatta öne geçip hizmette arkada kalıyoruz. Hâlbuki hizmette öne geçip rahatta arkada kalmak çok güzel bir haslettir.
Cenab-ı Hak “bir yoldan bir diken dalını kaldırdığı için bir kişinin geçmiş ve gelecek günahlarını” bağışlamıştır.(Câmiü’s-Sâğir. 5777.)
Bu hadisten yola çıkarak eşlerin evlilik yolunun üzerindeki dikenleri kaldırmaları daha büyük günahların affına vesiledir.
Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktığında Cenab-ı Hak da onlara rahmet nazarıyla bakar.
(Câmiü’s-Sâğir. 1977.)
Bir bakış, bir gülüş, küçük bir jest, anlayış ve hoşgörüyle eşinin gönlünü yapıp kalbini hoş tutarak Cenab-ı Hakk’ın rahmetine mazhar olabilir insan.
“Aile fertlerine yapmış olduğun her iyilik onlara bir sadakadır.(Câmiü’s-Sâğir. 6339.)
Müslüman’a yakışan tavır, aile fertlerine iyilik yaparak sadaka sevabı kazanmaktır.
Üstelik iyilik yapılan kişi can düşmanı değil, can yoldaşı olursa bu sevap daha da artar.
Evlilik, mutluluk şalını örmektir.
Yazar: Gülay Atasoy