New York’ta Beş Minare-(Fragman)

Hikayesini ve senaryosunu yazan Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği film, İstanbul, New York ve Bitlis üçgeninde çekildi.
Filmin kadrosunda Mahsun Kırmızıgül, Haluk Bilginer, Mustafa Sandal, Engin Düzyatan, Zafer Ergin, Ali Sürmeli, Salih Kalyon, Murat Ünalmış, Hüseyin Danyal, Eşref Kolçak, Suna Selen, Yüksel Arıcı ve Ümit Okur’un yanı sıra yabancı oyuncular da yer aldı.
Filmde, “Cehennem Silahı” adlı filmle ünlenen Danny Glover, “Yüz Yüze” filminde rol alan Gina Gershon, “Terminatör” filminin ünlü robotu Robert Patrick’in yanı sıra Justine Cotsonas, Laine Rettmer, Bob Arı, Hisham Tawfio, James Chen, Michael Olajide Jr. Ernest Rayfordve Sharrieff Pugh kamera karşısına geçti.Yerli ve yabancı 2500 oyuncunun rol aldığı filmin müziklerini Mahsun Kırmızıgül, Yıldıray Gürgen ve Tevfik Akbaşlı yaptı.Kırmızıgül, “Beyaz Melek” ve “Güneşi Gördüm” filmlerinden sonra “New York’ta Beş Minare” filminde de 140 kişilik müzisyenden oluşan “The City Of Prague Film Harmonic-Prag Senfoni Orkestrası” ve “Prague Opera Korosu” ile çalıştı. Filmin müzik mixleri “London Air Stüdyoları”nda gerçekleştirilecek.
Film, Türk sinema sektöründe birçok ilke imza attı. Yüzde 50’si Amerika’da çekilen ilk Türk filmi olma özelliği taşıyan “New York’ta Beş Minare” filminin çekimleri, İstanbul, New York ve Bitlis’te 8 haftada tamamlandı.Yarısı İngilizce çekilen filmde ilk kez “anamorphic lensler” kullanıldı. Sendikalı ekiplerle çalışılan ilk film olma özelliği de bulunan filmin çekimlerinde yerli ve yabancı 300 kişi çalıştı.Filmin görsel efektlerini Robert Rodriguez, Quentin Tarantino, Renny Harlin, Spike Lee, Cohen Brothers ve Jim Jarmusch gibi isimlerle çalışan Manuel Ray Gonzalez yaptı.Filmin prodüksiyon ve mekan hazırlıkları için 5 ay çalışıldı.Türkiye’de 5 Kasımda 400 kopya ile 900 salonda vizyona girecek filmin konusu özetle şöyle:

“Kırmızı bültenle aranan radikal dinci bir örgütün lideri ‘Deccal’ kod adlı suçlunun Amerika’da yakalandığı bilgisi gelir. Onu teslim almak için teşkilatın en başarılı iki polisi Amerika’ya suçluyu teslim almaya giderler. Bundan sonrası kolay gibi görünür ama hiç bir şey göründüğü gibi değildir. İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikaye, yakın dönemin Türkiye’sini sorgularken, 11 Eylül sonrası Amerika ve dünyada yaşanan ‘İslam paranoyasının’ altını çizmektedir.”

En son Haberler