Oğuzlular susmaya devam mı edecek?
Biz sustukça bunu hep yapacaklar…
Kadırganın ortasına belediye binası yapacaklar susacağız, çeşme yapacaklar, mezba yapacaklar, yol yapacaklar, cami yapacaklar; biz hep susacağız!!..
Bir gün karşımıza çıkıp Kadırga bizim topraklarımız dediklerinde şaşırmayacağız o halde.
İstanbul’ da bir dernek gecesinde, malum şahıs eline aldı mikrofonu, salondakilere; Kadırga’ yı Kadırga yapanlar Ağasar’ lılardır diyor..!! Kadırga Ağasar’ lılarındır diyor!!..
Kadırga bugün bir markaysa, bu Ağasar’ lıların sayesinde olmuştur diyor. Salondakiler bir daha coşuyor, alkışlamaktan avuçları patlayacak neredeyse…
Tepkisiz kalmıyoruz tabi haliyle. Kulis yapıyor, gecenin sunucusunu sıkıştırıyoruz. Sakın ha diyoruz; ‘’ biraz önceki konuşmayı tekrarlama ’’ .
Elindeki protokol listesine beldemizin belediye başkanının, muhtarlarıının ve dernek başkanlarının adlarını yazıp veriyoruz, bu isimlerden kadırgalı hemşerilerine selam söyle diyoruz. Söz konusu Kadırga ise; Oğuz’ da Kadırga’ nın bir parçasıdır, Kadırga sandığınız gibi sahipsiz değildir, biz Oğuz’ lular olarak; Kadırga için ne gerekliyse yaptık ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
Sunucu sahneye çıkıyor, bırakın isimleri okumayı, sanki bize nispet yaparcasına daha da ileri götürüyor konuşmalarını!!.. Kadırga topraklarının % 90 Ağasar’ ındır, Ağasar Kadırga’ yı bu yıl suya kavuşturacak, bu yıl Ağasar Kadırga şenliğini ‘’ 3 gün 3 gece ‘’ yapacak…
Salon kalabalık tabi, alkışlara ıslıklarda eklenince; Oğuz’ lu bir iş adamı bir çeşmede benden diyor. Gece de mikrofon uzatılan her protokol çeşme yaptırıyor, Kadırga’ da oturacak alan kalmayacak çeşmelerden.
Bize susmak düşüyor, susuyoruz küçük düşmemek için. Sonra bu durumdan Oğuz’ daki yöneticileri haberdar ediyoruz; Onlarda susuyorlar.
Biz konuşmayınca, uzun sürmedi. İstanbul’ daki konuşmaları gelip burnumuzun dibinde de yaptılar.Beşikdüzü’ nde Aziz Gözaçan spor salonunda Kadırga Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneğinin tertiplediği gecede bir araya geldiler. Biz olmayınca Kadırga’ yı konuştular uzun uzun.
Beşikdüzü belediye başkanı, Şalpazarı belediye başkanı, Vakfıkebir belediye başkanı, Geyikli belediye başkanı kimler yoktu ki. Bir tek oğuzlular yoktu, biz sustuk onlar konuştu.
Belediye başkanımız Ankara’ da kendisine telefonla ulaştık böyle bir geceden haberdar değilim dedi.Vekil başkan köyde kahvedeydi.Muhtar evde pijamalarını giymiş yeğenim ben Tv’ den izliyorum dedi.Dernek başkanı ben davet edilmedim, davet edilmediğim yere gitmem dedi.
Geçenlerde bir yazı yazmıştım “Biz; bırakın yaylamıza sahip çıkmayı, burnumuzun dibindeki sorunlarımızı bile çözemiyoruz.’’ Diye.
Yazım üzerine kimler konuşmadı ki, hakaretler, küfürler diz boyuydu.
Merak ettim; sahi bu konuşan arkadaşlar neredeydi?
Özetle arkadaşlar Kadırga’ ya sahip çıkmak Sis dağını bırakıp gelmek gibi olmamalı. Bugün nasıl sis dağı için konuşamıyorsak Kadırga içinde konuşamıyor hale gelebiliriz. Kadırgadan Örenlileri çıkartmak kadırgaya sahip çıkmak değildir.Kadırgayı tümüyle kucaklamaktır kadırgaya sahip çıkmak.
Barış içinde; sevgi ve huzur dolu günler yaşamamız dileği ile…
Umut Yenigün
TEBRİKLER
umut bey sizleri tebrik ediyorum. haklısnız haklısnız haklısnız mealesef yazdıklarınza katılıyorum doğru bizler için üzücü, bizler kadirgayı yayla olarak değil sadece çeşme kapılarında sabahlara kadar içki içmek için şişe kırıklarını çeşme kapısnda bırakmak için ve diğer yörenin insanları dernek vb şeyler kurarken bizimkiler sigara dumanı altında kahvehanelerde sabahlara kadar kumar oynamakla zaman geciriyoruz.tabiki sahip olunmıyan yerlere birileri sahip cıkar.
ismet kılıçarslan/medine pazarı
Bir Face sayfasında buna benzer bir konuya verdiğim tepki eleştirilmişti.Biz Oğuz’luyuz dediğimde,barıştan kardeşlikten bahsedilmişti.Benim sayfam barış tan yana eleştiri yok diyenler in değişmiş olduğuna sevindim.
Bu olaytlar ne kadar üzüntü verici ise,duyarlı olmakta o kadar sevindiricidir.Hiç kimse heveslenmesin,terk edebilmek kolay deyildir.Terk etmeye zorlamak ise mümkün deyildir.
Evet Umut kardeşimin anlattıklarını canlı canlı televizyondan izlsediğimde aynı duyguları yaşamıştım. Hatta bir kaç arkadaşımı telefonla arayarak “arkadaş bu ne iştir buna müdahele edecek yokmu” dediğimde bu arkadaşlar bana “adamlar yapıyo övünüyo kardeşim ne denilebilirki” demişlerdi ve ben onlara çok kızmıştım ama artık kızmıyorum. Bende onlar gibi düşünüyorum. Adamlar birlik oluyor, çalışıyor, başarıyor eee konuşacaklar tabiki.
Bizim birlik olma gibi bir düşüncemiz yok. Birlik olmayınca çalışmada olmuyor çalışma olmayıncada başarı olmuyor. Bizim KADIRGA’ ya sahip çıkmadan önce yapacak bir sürü işimiz var. Kendi içimizde yapılan çalışmalar sabote edilecek. Referandum yapılırda Allah göstermesin Oğuz köyleri birleşirse ne olacak bu konuda çalışılacak. Belediye arabası diğer köylere sokulmayacak. Oğuz Belediyeinin köylere koyduğu çop bidonları kaldırılacak. Ekmek arabası taşlanacak…… olacak olacak olacak.
Bu kadar önemli işlerimiz varken doğal olarak küçücük bir kadırga meselesine ayıracak zamanımız olmuyor hatta kadırga konusunda olan bitenleri bir çoğumuz bilmiyoruz bile. Hal böyle olunca da sonuç kaçınılmazdır.
Artık dünyada ülkeler birleşerek nasıl daha güçlü oluruz, şirketler birleşerek nasıl daha çok piyasaya hakim oluruz hesabı yaparken biz var olan birliğimizi bozmak için gerekli her şartı oluşturuyoruz. Bunda oğuz’unda Resullu’nunda, Dolanlı’nında Çakırlı’nında eşit miktarda payları var. Neden var hepimiz bir birimizle diyalog kurmakta zorlanıyoruz. Ama bu konunun her gündeme geldiği arkadaş otamında dahi herkes karşıyı suçlayarak haklılığını ispatlamanın gayreti içinde. Kimse ne yapabiliriz konusunu konuşmuyor ve tartışmıyor.
Bu konuda çok doluyum. Söylenecek çok şey var. Ama her söylenen söze göre seni hemen meselenin bir cephesine oturtuyorlar. Bak işte buda onlardan… O zaman ister istemez sende kendini bir tafta buluyorsun ve tartışmalar bir anda senide çözümsüzlüğün parçası haline getiriyor.
Vel hasıl Kadırga konusunda işimiz zor. Önce kendi içimizdeki sorunları çözüp; Birlik olup KADIRGA için harekete geçip çözümler üretmezsek bugün örenlilerin çektiği özlemi yarın bizim çekeceğimize kesin gözüyle bakıyorum. İnşallah yanılıyorumdur…