Beşikdüzü Mayıs Helvasının Yapımı
Mayıs Helvasının yörelere göre aldığı isimler. Doğu Karadeniz bölgesinde MAYIS HELVASI. Trakya bölgesinde, KÖPÜK HELVASI. Batı Karadeniz bölgesinde AĞDA HELVASI adı ile satılır. Bölgelere ve İllere göre isimleri değişiktir.
Mayıs Helvasının ham maddesi; Çöven kökü suyu, şeker, su
Helvanın yapımı:
Önce çöven kökü parçalanıp, dövülerek küçük parçalar haline getirilir.5bkg çöven otunu 15-20 litre suda kaynatıyoruz. İyice kaynatılan çöven kaynatıldıktan sonra . Çöven suyu elde edilir. Kıvamına gelen çöven suyu süzülerek içindeki parçacıklar ayrılır. Sonra köpük makinesinde 2 litre su ile kıvamına gelinceye kadar karıştırıyoruz. Çöven otu suyu beyaz bir kar şeklini alıyor. Ve soğumaya bırakılır. Ayrı bir kapla ocakta 50 kg şeker5 litre suda kaynatılıyor. Şeker 140 derecede yaklaşık bir saat süreyle durmadan karıştırılarak kaynatılır. kaynatıldıktan sonra limon suyu konularak şerbet kıvamına gelir. Şeker şerbetini ayrı bir kaba aktardıktan sonra Soğuyan çöven suyu iyice karıştırılarak sıcak şerbete konuyor. Çöven suyunu şerbete koyduktan sonra da en az 20 dakika daha karıştırmaya devam ediyoruz. İyice karışan çöven beyaz bir köpük şeklini alıyor. Soğumaya bırakılan mayıs helvası hazır hale gelmiş olur. Artık mayıs helvası yenilmeye hazırdır.
Mayıs Helvasının tadına duyum olmaz. Mayıs Helvası sade yendiği gibi içine fındık unu katılarak da yenir.
Günümüzde Mayıs Helvası yapan ustaların çok az olduğu söyleniyor. Gönül ister ki Mayıs Helvası yapan ustaların çoğalması, eski den olduğu gibi parlak günlerine kavuşması.
Beşikdüzü’nden Karadeniz’e ve Türkiye’ye yayılan Mayıs Helvası sadece Mayıs ayında yapılır.Artık çöven otu zirai tarımsal olarak yetiştirildiğinden yılın her mevsiminde çöven bulunmaktadır.
MAYIS HELVASI;
Anlatılanlara ve tarihimize göre Mayıs Yedisi Helvasının ilk Beşikdüzü’nde yapıldığı bilinmektedir. Bunun için yukarıda belirttiğin kaynakları okumaları ve köy adlarına bakmak yeterlidir.
Rivayete göre:
Mayıs ayının ilk haftalarında, yayla evlerini onarmak, hayvanları otlatmak için yaylaya çıkan insanlar; obalarına yakın ormana odun toplamak ve yiyecek bulmaya gitmişler. Akşam dönmeye yakın yoğun sis bastırmış, göz gözü görmez hale gelmiştir. Sisin yoğunluğu nedeniyle ormanda kaybolmuşlar. Sığındıkları bir mağarada geceyi geçirmişler. Günlerce mağarada sisin dağılmasını beklemişler. Yiyeceklerinden geriye kalan sadece su ve şekermiş. Açlıktan bitap düşen insanlar, çevrede yiyecek bir şeyler aramaya çıkmışlar ve çöven otunu bulmuşlar, çöven otunun kökünü yemeye çalışmışlar fakat kökleri çok acı olduğundan çöven kökünü iyice dövüp, ellerindeki son materyal olan su ve şekerle kaynatmışlar. Kaynatma sonucunda, bembeyaz köpüklü bir helva meydana gelmiş. Tadına baktıklarında çok lezzetli olduğunu fark etmişler. Helva ile günlerce beslenmişler. Aradan bir hafta kadar zaman geçtikten sonra sis dağılmış, insanlar evlerine dönmüşler. Ev halkı meraklanmış ve bu kadar zaman nasıl yaşadıklarını sorduğunda; sis nedeniyle bir mağarada sığındıklarını, günlerce ottan yaptıkları helva ile beslendiklerini anlatmışlar. Gel zaman, git zaman helvanın namı dilden dile dolaşmış. Bu helvanın namını duyan çöven otunu topluyor ve hemen çöven helvası yapıyormuş. Mayıs ayı geçtikten sonra çöven otunun olmadığının fark eden yöre halkı bu helvanın ismini Mayıs Helvası koymuş. Her yıl Mayıs ayında çöven otundan mayıs helvasını yapıp konu komşuya, çevre köylere dağıtırlarmış.
Trabzon’un fethinden sonra, Osmanlı Sultanları ve Saraydakiler, şifa olsun diye Beşikdüzü Mayıs Helvası ve Tahin Helvasına önem verdiklerini biliyoruz. Atatürk 1930–1937 yılları arasında Trabzon Atatürk köşkünde vasiyetini yazdığı zamanlarda kendisine şifa olsun diye Beşikdüzü Mayıs Helvasının ikram edildiği ve Atatürk’ünde çok beğendiği söylenir. Mayıs Helvasını en iyi yapan ustaların Beşikdüzülü olduğunu, daha sonra da bütün Karadeniz sahilinde ustaların yetiştiğini tarihler yazar. Cumhuriyet döneminde en ünlü Mayıs Yedisi Helvası ustası Türkeli(Oğuz) Hamit TOHUMLUK 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Beşikdüzü Mayıs Helvasını yapıp Beşikdüzü’nde satarmış HAMİT TOHUMLUK gibi BEŞİKDÜZÜLÜ USTALAR. Karadeniz sahil ilçelerinde çok ustalar yetiştirmiş. Günümüz de hala Dededen toruna gelenek haline gelen Mayıs Helvası Ustaları olan perşembeli HASAN-OLGUN ZERE ,KDZ Ereğli’li SONER DOĞAN usta halen hijyenik bir ortamda Mayıs Helvası yapıyorlar . Mayıs yedisi şenliklerinde satıyorlar.
Beşikdüzü Mayıs Yedisi Helvasının adı, yapılışı dilden dile dolaşır olmuş. Bu kadar güzel, tadına doyum olmayan Mayıs Yedisi Helvası bütün Karadeniz’e yayılmış. Yıllar sonra, Mayıs Yedisi kutlanan her yerde yapılır olmuş.
Günümüzde yeniden canlanan Mayıs Yedisi Helvasını mutlaka Beşikdüzü’nden yemeden geçmeyin.
Tarihi başlangıcı Beşikdüzü olan; Mayıs Yedisi Helvasına diğer il ve ilçeler sahip çıkmaya başlamış. Türkiye’de Mayıs Helvası üzerine her il ve ilçe kendi hikâyelerini yazar –söyler olmuş. Oysa araştırmalar gösteriyor ki ilk Mayıs Yedisi Beşikdüzü’nde yapılmış, Deden toruna devam eden, Mayıs Helvası da 1930 ‘da Türkeli köyünden HAMİT TOHUMLUK usta Beşikdüzü’nde imal eder satarmış..
BİR RİVAYETE GÖRE; MAYIS HELVASI KADINLARI GÜZELLEŞTİRİRMİŞ.
Çevresinde çirkin olduğu için dışlanan kadın dağ evinde oturmuş. Hıdrellezde çok içten bir dilek dilemiş. Rüyasına giren yaşlı nine, ona Çöven otu kökünden Mayıs Helvasını yapmasını ve her gün yemesini söylemiş.
Kadın Mayıs başından, Mayıs yirmisine kadar her gün Mayıs Yedisi Helvası’nı yemiş. Günler sonra deniz seferinden dönecek olan kocasını beklemek için sahile inmiş.
Yolda yürürken herkesin gözünün onda olduğunu fark etmiş fakat vakti zamanında hiç kimse ona bakmadığı için bu duruma bir anlam verememiş. Oysa yediği helva onu o kadar güzelleştirmiştir ki bir bakan bir daha bakarmış. Seferden dönen kocası sahilde ki kalabalığa bir anlam verememiş. Gemisini Beşikdüzü doğal limanına çekmiş. Sahile çıkınca gözlerine inanamamış. Karısının güzelliği karşısında çok şaşırmış. Karısına; ‘Sana ne oldu da bu kadar güzelleştin’ demiş. Kadın durumun farkına vardığında, günlerdir Mayıs Helvası yediğini söylemiş. Çok çirkin olan karısını, çok güzelleşmiş olarak bulan adam; ‘Artık gözüm senden başkasını görmez, bundan sonra senin yerin benim yanımdır’ demiş ve dağ evinde kalan karısını evine götürmüş.
Bu olaydan sonra Beşikdüzü Mayıs Yedisi Helvası’nın kadınları güzelleştirdiği söylenir olmuş. Karadeniz kadınları onun için çok güzel oluyormuş.Eğitimci-Yazar-Şair HARUN KARA diyor ki;
MAYIS HELVASININ FEYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ.
ŞİFA KAYNAĞI MAYIS HELVASI YİYEN GENÇLEŞİR/ŞİFA ARAYAN ŞİFA BULUR.
Haberal61
Harun Kara