Şu Bizim Karadeniz Filimleri
Malzemesi o kadar bol olmasına rağmen çok az filmi yapılan bölge; Karadeniz olsa gerek. Doğal platoları bile her şeye bedel. Fakat nedense çekilen film sayısı iki elin parmaklarını anca geçiyor.
Karadeniz bölgesinde çekilen ilk Türk filmi yanılmıyorsam ‘Firari Aşıklar’. 1970 yılında Samsundan Trabzon’a uzanmış bir film. Ekrem Bora, Tanju Gürsü ve Salih Güney başrolleri paylaşmış. Buna benzer birçok filmde çekilmiş ama çok etki yapmamış.
Yakın dönemdeki Türk sinemasında Karadeniz konulu birçok film çekildi. Bol bol ödüllerde aldılar. Mesela Çamlıhemşin’de çekilen ‘Bal ‘altın ayı ödülü aldı. ‘Sonbahar’ filmi de Altın Koza ödülü aldı. Yüreğine Sor, Karbeyaz gibi birçok filmide ödül alanlar arasında sayabiliriz.
En çok ilgiyi ise komedi tarzı Karadeniz filmleri gördü. ‘Sümalanın Şifresi’, ‘Amerikalılar Karadeniz’de 2’ ve ‘Yangın Var’ adlı filmler gibi. Peki, çok izlenseler de etki bıraktılar mı? Bence hayır. Mesela çok daha komik vede sosyal mesajlar veren bir ‘Sümalanın Şifresi’ filmi olabilirdi. Ama olmadı. Artık ikincisi olan ‘Moskova Şifresi’ne bakacağız.
Hayal kırıklığı yaratan ise ‘Yüreğine Sor’ adlı film oldu. Tabiri caizse onca şatafata karşın sonuç hüsran. Tuba Büyüküstün’e endeksli bir film imajı vardı. Tutmadı ve vizyonda 146 bin kişi izledi.
Şuana kadarki en güzel Karadeniz filmi ise ‘Sonbahar’dır. Konusu, usta oyuncuların yanı sıra yerli halkın performansları da görülmeye değerdi. Tabii ki “daha da iyi olabilirdi” eleştirilerine de katılıyorum. Birçok ödülde alan filmin başarısı ise gişeye yansımadı ve 151 bin kişi izledi.
İlginç bir notta Karadeniz’de ayrı ayrı film çekmiş olan Tuba Büyüküstün ve Onur Saylak’ın evlenmeleri. Demek ki bizim Karadeniz onlara yaramış.
Peki, Karadeniz’den hikâye çıkmaz mı?
Çıkar hem de destanlık hikâyeler. Karadeniz’de her köyde vede hemen hemen her evde yaşanmış ‘sevdaluk’ hikâyeleri vardır. Ben bile birçoğunu duydum vede şahit oldum. Bizim topraklarda doğup büyüyen ve sinema konusunda eğitim alan kişilere büyük görevler düşüyor. Eğer o yaşanmış hikâyeleri senaryoya dökerlerse hani şu meşhur aşk filmi ‘Issız Adam’ ve onun gibiler var ya, bizimkilerin yanında sıfır kalır.
İnşallah Karadeniz’de yaşanmış gerçek ‘sevdaluklar’ senaryoya dökülür. Tüm Türkiye’de aşk filmleri neymiş görür.
Umarım bir gün sizlerde finali mutlu sonla bitecek ‘sevdaluklar’ yaşarsızınız.
ŞU BİZİM KARADENİZ FİLMLERİ
Karadeniz bölgesinde çekilen ilk Türk filmi yanılmıyorsam ‘Firari Aşıklar’. 1970 yılında Samsundan Trabzon’a uzanmış bir film. Ekrem Bora, Tanju Gürsü ve Salih Güney başrolleri paylaşmış. Buna benzer birçok filmde çekilmiş ama çok etki yapmamış.
Yakın dönemdeki Türk sinemasında Karadeniz konulu birçok film çekildi. Bol bol ödüllerde aldılar. Mesela Çamlıhemşin’de çekilen ‘Bal ‘altın ayı ödülü aldı. ‘Sonbahar’ filmi de Altın Koza ödülü aldı. Yüreğine Sor, Karbeyaz gibi birçok filmide ödül alanlar arasında sayabiliriz.
En çok ilgiyi ise komedi tarzı Karadeniz filmleri gördü. ‘Sümalanın Şifresi’, ‘Amerikalılar Karadeniz’de 2’ ve ‘Yangın Var’ adlı filmler gibi. Peki, çok izlenseler de etki bıraktılar mı? Bence hayır. Mesela çok daha komik vede sosyal mesajlar veren bir ‘Sümalanın Şifresi’ filmi olabilirdi. Ama olmadı. Artık ikincisi olan ‘Moskova Şifresi’ne bakacağız.
Hayal kırıklığı yaratan ise ‘Yüreğine Sor’ adlı film oldu. Tabiri caizse onca şatafata karşın sonuç hüsran. Tuba Büyüküstün’e endeksli bir film imajı vardı. Tutmadı ve vizyonda 146 bin kişi izledi.
Şuana kadarki en güzel Karadeniz filmi ise ‘Sonbahar’dır. Konusu, usta oyuncuların yanı sıra yerli halkın performansları da görülmeye değerdi. Tabii ki “daha da iyi olabilirdi” eleştirilerine de katılıyorum. Birçok ödülde alan filmin başarısı ise gişeye yansımadı ve 151 bin kişi izledi.
İlginç bir notta Karadeniz’de ayrı ayrı film çekmiş olan Tuba Büyüküstün ve Onur Saylak’ın evlenmeleri. Demek ki bizim Karadeniz onlara yaramış.
Peki, Karadeniz’den hikâye çıkmaz mı?
Çıkar hem de destanlık hikâyeler. Karadeniz’de her köyde vede hemen hemen her evde yaşanmış ‘sevdaluk’ hikâyeleri vardır. Ben bile birçoğunu duydum vede şahit oldum. Bizim topraklarda doğup büyüyen ve sinema konusunda eğitim alan kişilere büyük görevler düşüyor. Eğer o yaşanmış hikâyeleri senaryoya dökerlerse hani şu meşhur aşk filmi ‘Issız Adam’ ve onun gibiler var ya, bizimkilerin yanında sıfır kalır.
İnşallah Karadeniz’de yaşanmış gerçek ‘sevdaluklar’ senaryoya dökülür. Tüm Türkiye’de aşk filmleri neymiş görür.
Umarım bir gün sizlerde finali mutlu sonla bitecek ‘sevdaluklar’ yaşarsızınız.
İşte Karadeniz’de Çekilen Bazı Filmler ve Seyirci Sayısı
Yüreğine Sor: 12 Mart 2010’da vizyona girdi. 146.365 Kişi izledi
Sonbahar: 19 Aralık 2008’de vizyona girdi. 151.392 Kişi izledi
Bal: 09 Nisan 2010’da vizyona girdi. 31.910 Kişi izledi
Amerikalılar Karadeniz’de 2: 26 Ocak 2007’de vizyona girdi. 379.744 Kişi izledi
Sümalanın Şifresi: 16 Aralık 2011’de vizyona girdi. 1.716.921 Kişi izledi (Hala vizyonda)
Off Karadeniz: 18 Haziran 2010’da vizyona girdi. 5.943 Kişi izledi
Yangın var: 09 Aralık 2011’de vizyona girdi. 107.311 Kişi izledi
Karbeyaz: 13 Mayıs 2011’de vizyona girdi 9950 Kişi izledi
Bulutları Beklerken: 7 Ocak 2005’de vizyona girdi.
16 ŞUBAT
Bazı tabularım var ve arkadaşlarımın iyi niyetleriyle o tabuları yavaş yavaş yıkıyorum.Bu iyimi kötümü bilemiyorum.Ama bir şey biliyorum sanırım bazı değişikler oluyor bende.Hani bazen korkmuyor da değilim yani…NOT: Arkadaşlığımız uzun yıllara dayanan çoğu dostlarım bana sitem ettiler.Haklılarda.Ama inanın kumpasa geldim.
GÜZEL İNSAN SERDAR
Memlekette iken çalıştığım Gelişim TV’ de tanıdığım en iyi arkadaşlarımdan biri. Onunla birlikte çok güzel günler yaşadık. Beraber üzüldüğümüz zamanlarda oldu. Ama hep iyi anlaştık. Tanımaktan son derece memnun olduğum dostlarımdan biridir. Uzun zaman sonra medyaya yazılarıyla döndü. Yıllardır turizmle ilgileniyor. Müzik konusunda eğitim aldı. Yöremizde medya-turizm ve müzik konusunda sözü olacak ender kişilerdendir. Yıllar sonra ortak bir yerde tekrar bir araya geldiğim için çok mutluyum Serdarım. Umarım bir gün tıpkı eskisi gibi günler yaşarız. Tabii bizim Neco’nunda olması şartıyla. Yeniden hoş geldin güzel insan.
“ Medya Kolik “ Köşesi
PUSAT’TAN LAZ ZİYA TORUNU OLUR MU?
Kurtlar Vadisini anlatmaya gerek yok. O dizi aşmış çoğu şeyi. Ama eleştiri konusu malzemede bazen vermiyor değiller hani. Bu tabi ayrı bir konu. Bizi ilgilendiren dizideki Karadeniz karakterleri.
Malum Laz Ziya bir efsane dizi için. Rahmetli İstemi Betil’in Türkiye mal olmasındaki en önemli etken.
Laz Ziya özellikle biz Karadenizliler için fenomen haline gelmişti. ‘Asiye’ türküsü de ayrı bir hikâye. Laz Ziya dizinin finaline doğru öldürüldü. Ardına Nesrin adlı kızından iki torun bıraktı. Pusat ve Selvi.
Pusat, son bölümlerde dedesi Laz Ziya gibi olmak için yola çıktı. Yanında da bir başka Karadenizli karakter var.
Peki, Pusat dedesi Laz Ziya gibi nam salabilirmi? Açıkçası işi çok zor. Şuana kadarki performansı pek de iç açıcı değil. Bir türlü o havayı veremiyor izleyiciye. Sanırım bu konuda Pana Filme telkinler gidiyordur.
Pusat’tan Laz Ziya torunu olur mu sorusunun cevabı şuan için olumsuz. Fakat zamanla ne olur bilinmez. Her şey senaryo ve karaktere bağlı.
“ Bizum Ezgiler “ Köşesi
Zeki Abi bizim Çamlıhemşin’i anlatan muhteşem bir destan yazmış. Bir kaç mısrasını sizlerle paylaşıyorum.
Beyaza bürünmüş güzelim dağlar.
Zilkale ayderi verçenik dağı.
Cennetten bir köşe bizim oralar.İnsan huzur bulur yaylalarında
Her gece düşümde rüyalarımda
Çok özel yeri var dünyalarımda
İlham kaynağımdır bizim oralar
“ Kripto “ Köşesi
BEN ANLARIM DEĞİŞMİŞSİN SEN
Bu işte bir iş var sen doğal değilsin
Biri girmiş aklına değişmişsin
Sanki biraz evvel ağlamış gibisin
Sen konuşmasan da…
Diye başlar o şarkı. Hangi şarkımı Multitap’ın “Ben Anlarım” adlı şarkısı. Bazen en yakın arkadaşınızın bile zamanla değiştiğini görürsünüz ve bu değişiklik çoğu zaman olumsuz yönde olur. Tabii sizde bir şey diyemezsiniz. İçinize atarsınız. Ama farkındasınızdır. Şarkıda da dediği gibi “bu işte bir iş var” diye.
Fakat işin birde kendi cephenizden ki bölümü var. Şöyle ki; belki de siz değişmişsinizdir ve arkadaşlarınız farkındadır. Kötü olan tarafı ise yine bir şey diyemiyorsunuz ve yine içinize atıyorsunuz. Bu sefer arkadaşlarınız değil siz itiraf edemiyorsunuz. Ya korkuyor ya da çekiniyorsunuz.
NOT: “Multitap” Grubunun “Ben Anlarım” adlı şarkısını dinlemenizi tavsiye ediyorum.
… Ve Son Nokta.
Dünyada bir şey değişmez, değişen yalnız bizleriz.(Tucrean)
lazhaber.com
Yasin Başalmaz