Trabzon Beşikdüzünün Kurtuluşu
Kuruluş adı “ŞARLI” olan BEŞİKDÜZÜ, Kalaburnu üzerinde kalıntısı bulunan Kala’nın arkası ve çevresinde kurulmuştur. Bu çevre Yobol denilen Çeşmeönü, Adacık Mahalleleri ve Denizli Köyü’nün kapladığı alandır.
Beşikdüzü (Şarlı) nahiyesi resmen 1834 yılında üç ağanın, Padişah 2. Sultan Mahmut’tan aldığı fermanla kuruldu.
Trabzon’un kazalarından Görele ilçesine bağlı bir nahiye olarak kurulan Beşikdüzü, 1856 yılında atanan Bucak Müdürü ve 30 kadar zaptiyesi ile yönetilmeye başlandı. Böylece o zamana kadar süren ağalık yönetimi, resmi yönetime dönüşmüş oldu.
1894 yılına kadar Görele İlçesine bağlı olan Şarlı, bu tarihten itibaren askerlik işleri için Vakfıkebir’e bağlanır. Diğer idari işlerde ise Trabzon Merkez İlçeye bağlı kalır. 1914 yılında Şarlı, Tonya ve Şalpazarı bucakları idari olarak ta Vakfıkebir’e bağlanır. Bu kimliğini 1922 yılına kadar sürdüren Şarlı bucağı, bu tarihten sonra Vakfıkebir ile bütünleştirilerek ortadan kaldırılır. Bucağın kapatılmasını hazmedemeyen yöre halkı, yaklaşık 4 ay sonra Akhisar adıyla yeniden bucak olarak kurulur. Ancak başka bir ilde aynı adı taşıyan ilçe olması nedeniyle yazışmalarda meydana gelen karışıklıklar yüzünden bucağın adı kısa bir süre sonra yeniden Şarlı olarak değiştirilerek eski isme dönülür.
18 Nisan 1916 akşamı Trabzon’a giren Rus Ordusu 21 Nisan 1916′ da Beşikdüzü’ne gelerek, Giresun yönünde gitmekte olan muhacir kafilesine arkadan ateş açtığı kayıtlarda görülmektedir.
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Erzincan Mütarekesi sonrasında bölgeden çekilişlerini hızlandıran Rus Ordusu 14 Şubat 1918’de Görele’yi, 15 Şubat’ta Eynesil’i, 16 Şubat’ta Beşikdüzü’nü (aynı gün Vakfıkebir’i) terk etmek zorunda kaldı. Kaçan düşman kuvvetleriyle zaman zaman Ağasar Deresi’nde küçük çaplı savaşlar yaşandı. Uzun süre düşman gelmemesine rağmen Beşikdüzülüler arkada artçı kuvvet olabileceğini düşünerek hemen şehre inmediler ve Beşikdağı’ndan şehri gözetlemeyi sürdürdüler. 16 Şubat 1918 Perşembe günü saat 14.00 sularında düşmanın tamamen bölgeyi terk ettiği haberi gelmesiyle çıktıkları Beşikdağı ve çevresinden şehre inerek kasabada bulunan Halkevleri’ndeki Rus bayrağını indirerek yerine Türk bayrağı çektiği, bu saatten itibaren günlerce davul zurna eşliğinde kurtuluşu kutladığı belirtilir.
Daha önce Pazar günleri kurulan kasaba pazarı, bundan sonra kasabanın kurtuluş coşkusu nedeniyle en kalabalık günü olan Perşembe günü kurulmasına karar verildiği söylenmektedir. Yani Beşikdüzü’nün kurtuluş günü Vakfıkebir’le aynı gün (sadece saat farkı var) olup 14 Şubat değil, 16 Şubat 1918’dir.
Bunun doğru olduğuna inanıyoruz. Çünkü Trabzon 24 Şubat 1918 Cuma günü kurtulmuş. Bir önceki Perşembe 23 Şubat ‘tır. Bu tarih kurtuluş günü olmayacağına göre, bundan da bir önceki Perşembe’nin de 16 Şubat 1918 olduğu görülüyor. (Zamanında verilen yanlış bilgi nedeniyle 14 Şubat olduğu gerekçesiyle kutlamalar bu günde yapılıyor. Kurtuluşun 16 Şubat olarak tespit edilip değiştirilmesi mümkündür.)
Beşikdüzü halkının 13. ve 14. yüzyıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen Türkmen ve Çepni boylarından olduğu rivayet ediliyor. Bugün ilçedeki köy adlarına baktığımız zaman bu rivayetlerin doğruluğu Oğuz, Türkelli, Korkuthan, Şahmelik, Seyitahmet gibi köy adlarından anlaşılıyor.
Beşikdüzü (eski) Hükümet Konağı, 1900-1905 yılları arasında Bucak Müdürü Hacı Sani Bey tarafından yaptırılmıştır. Rus işgalinde ( 1916-1918 yılları arasında) bu bina, Rus Ordusu tarafından askeri hastane olarak kullanıldığı, yöredeki sivillere de zaman zaman sağlık hizmeti verdiği söylenmektedir.
Beşikdüzü’nün, Şarlı olan adı, 1939 yılında değiştirilmiştir. Zamanın Trabzon Valisi Tahsin Uzer, ortaokul binasının temel atma töreni nedeniyle geldiği Beşikdüzü’nde, kalabalık bir halk topluluğu tarafından Eskicami önünde karşılanır. Karşılama esnasında Vali Uzer, çevreye bir göz atar ve Beşikdağı tepesini görür. Kendisini karşılayanlara : “Bu tepenin adı nedir?” diye sorar. Aralarında merhum esnaflarımızdan Osman Kalay’ın da bulunduğu vatandaşlar, “Beşikdağı Sayın Valim” diye cevap vermeleri üzerine Vali Tahsin Uzer, “Orası Beşikdağı ise, burası da Beşikdağı’nın düzü, yani Beşikdüzü. Buranın adını bundan böyle Beşikdüzü olarak değiştiriyorum.” der. Daha sonra Bucak Müdürü’ne dönerek, “Gerekli başvuruları yapın. Buranın ismini onaylayacağım” diyerek temel atma töreninden sonra nahiyeden ayrılır.
Yapılan yazışmalardan sonra, “ŞARLI” olan bucağın adı, 1939 yılında BEŞİKDÜZÜ olarak değişmiş olur. (Beşikdüzü halkı bu valiyi tanımak ve isminin ilçedeki önemli bir caddeye verilmesini ister sanıyoruz. 1948’den bugüne kadar gelip geçen Belediye başkanları bu konuyu gündeme getirmemişler. Burada en büyük görev mevcut Belediye Başkanına düşüyor.)
Beşikdüzü’nde 1939 yılında eğitmen kursu olarak açılan ve 1940 yılında Köy Enstitüsü’ne çevrilen bu kurumdan sonra, 1948 tarihinde Belediye teşkilatı kuruldu. İlk Belediye Başkanı Osman Dilek’tir. İlçede ilk spor kulübü de 1957 yılında Beşikdüzü Gençlik adıyla mavi-beyaz renklerde kurulmuştur. Daha sonra Beşikdüzü Esnafspor ve Beşikdüzüspor olarak isim değiştiren kulüp, 2 kez 3. lige terfi müsabakalarına katılmış, yenilmemesine rağmen elenmiştir. 2009 yılında ilçede Yeşilköyspor adıyla ikinci bir spor kulübü kurulmuştur. Ayrıca Tekvando spor kulübü de faaliyetlerini sürdürmektedir.
04 Temmuz 1987 tarihinde 19505 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3992 sayılı yasayla Şalpazarı ile birlikte Vakfıkebir’den ayrılarak ilçe olan Beşikdüzü, 1953-1958 yılları arasında (Ancak bir ilçede bulunan) bir çok daire ile hizmet vermiştir
Başta Sulh Hakimliği, Cezaevi, Nüfus Müdürlüğü, Emniyet Komiserliği, Tapu Sicil Müdürlüğü, Ziraat Teknisyenliği, Fiskobirlik, PTT, Noter gibi resmi daireler bulunmuştur. 1959 yılı sonlarında ilçe olmaya hazırlanan Beşikdüzü’nün bu hayali, bir çok ilçenin il olma hayali gibi 1960 İhtilali ile suya düşmüş, bu hayalin gerçekleşmesi (27 yıl sonra) 19.06.1987 tarih ve 3392 Sayılı Kanunla sağlanmıştır. İlçenin ilk kaymakamı İsmail Tezel’dir.
Trabzon yöresinde ilk Atatürk büstü Cumhuriyetimizin 10.kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim 1933 günü Beşikdüzü (Şarlı) nahiyesinde açılmıştır.
23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında Trabzon Milletvekili olarak açılışa katılan Ali Şükrü Bey Beşikdüzü nahiyesindendir. Erzurum Kongresi’nin yazmanı Büyükliman delegesi Abdullah Hasip Ataman da Beşikdüzülüdür. Daha sonraki dönemlerde ilçemizden Raif Karadeniz, Sabri Dilek, Ömer Lütfi Hocaoğlu, Adil Ali Cinel, Orhan Bıçakçıoğlu(Trabzon),Avni Gürsoy, Ömer Barutçu(Zonguldak), Burhan Bıçakçıoğlu(İzmir) Erol Al(İstanbul), Vedat Yücesan(Eskişehir), Cemal Yılmaz Demir(Samsun) ve Aydın Dumanoğlu(Trabzon) milletvekili olarak parlementoya girmişlerdir.
İlçede M. Halistin Kukul, Fikret Karadeniz, Murat Cihan, Mehmet Yıldızlar, Ali Nabi Terzi, Ahmet Yayla, Yusuf Atalar, Harun Kara, Ahmet Saraç, Mustafa Başoğlu, A.Kemal Yılmaz Bayraktar, Pirağa Uzun, Hasan Al, Osman Yücesan, Emrah Kara, Elmas Kutlu Yazıcı, İsmail Cengiz Keskin, Erdinç Uzun, Birgül Yücesan, Ercan Kaba gibi şair ve yazarlar yetişmiştir.
Beşikdüzü’nün Trabzon’a uzaklığı 45 km. olup, doğusunda Vakfıkebir, batısında Eynesil, güneyinde Şalpazarı ve Tonya, kuzeyinde ise Karadeniz bulunmaktadır. İlçenin Türkelli ve Yeşilköy adında 2 beldesi, 7 mahallesi, 25 köyü, Objektif Haber ve Yeşilkıyı adı altında iki mahalli gazetesi ve bir televizyon (Mavi Karadeniz) temsilciliği mevcuttur.
www.gulenforum.net