Boyacı Çocuk”Şiir”
Boyacı Çocuk
Bugün bir sokak başında
Yüzü siyah, beyazlar gözyaşında
Bir çocuk vardı ellerinde hayat
Ve hayat bu gözlerle savaşında
Bir çocuk vardı nefesi ağır
Gam yükü yüreğinde fazlasıyla kahır
Yüzüne baksa arş utanır
Sokaklar, caddeler bir bir sağır
Elleri perdelenmiş hayallerine inmiş
Sızma bir tebessüm boyadığı ayakkabıda dinmiş
Taş, toprak bir yığın kağıttı avuçlarına sinmiş
Sakladığı yara hayatına ilişmiş
İnsanlar susmuş, rüzgâr delirmiş
Saçları arasında ince tel yaşam
Saklamakta bazen zor gelirmiş…
Ömür sondanda başlarmış demek
Kahkahalar, eğlence, düğün-dernek
Biliyor muydu ne demek?
Ne demek sahi bu üstüne para verip satılası dünya
Bir paçavradan değersizdi o an gözümde
Büyüdü çocuk büyüdü birden önümde
Sırtındaki sandık gibi ağır geldi aldığım nefes
Aynı yaşamıyordu herkes…
Boyadığı rengin izleriydi bakışı
Üşüdü, üşüttü ruhumun sökük her yerini
Bende yüreği kadar sıcak bir yer arama telaşı
Bu kadar acımasız görünmemişti hiç aynalar
Ben boş hüzünler kumaşı
Sakla anam, sakla kurban olam
Bir çocuk gözünde tüttürdüğüm bu aşı
Her şey boşmuş bir duvara bakmak gibi
Körü körüne düşmek katranlara akmak gibi
Belki de tek gerçek hissetmekmiş
Her şeyi şu çocuğun gözlerinde bırakmak gibi…
İrkildi çocuk birden
-Boyayım mı abi?
Boya aslanım beyaza boya ama
Şu kara bağlayan yüreğime bakma
Boya ki açılsın kara perdeler
Boya ki gözlerime düşsün şu yüreğindekiler
Saçların gibi yumuşak boya
Hayallerin gibi kaçak boya
Sarın tüm saflıklarını
Sür siyah yüreğime ak boya
…
Bir hayat anlattı
Sanki onu anlatan hayattı
Yorgundu, mahzundu
Bekleyeni vardı
Zamanı dardı
Saat nasırlaşmış ellerinde durdu
Şu yalan dünyanın çarkına çok düştüm de
Bir boyacı çocuk beni vurdu
Halil ATİK