Kemençe Videolar 

Resul Dindar”Kendine iyi bak, beni düşünme”

  1. resul-dindar_94338Beşikteyken kulağına işlenen ninniler yüreğinde susmayan ezgilerin temelini oluşturmuş da ulaşmıştır bugüne…Ve hatta o kendisinin farkında değilken bile içindeki müziğin enerjisi farkındaymış kudretinin.Bu sebeptendirki dizginleyemediği olgularla;çocuk yaşında yaylalara,en dingin yamaçlara firarı da içindeki ateşi haykırıp doğaya karıştırmak için olmuştur.Evde dedesinin,okulda öğretmeninin şarkı istekleri,babasının dükkanından alıp da dinlediği kasetlerin tesiri;kendini tanımaya koyulduğu zamanlarda varolanı perçinlemiş adeta.Ayrıca radyodan duyumsadığı Türk Sanat Müziği eserlerini söylerken duyduğu lezzeti de nağmelerinde demlendirmiş o yaşlarından itibaren.Kendi doğasında çıktığı yolculukta ilk durağı Hopa’daki Cafe’lerde sahne alışıyla gerçekleşmiş.Dört yıl süreyle şarkılarını,beslendiği topraklarda icra eden Resul Dindar 2005 yılının Eylül ayında İstanbul’a çevirmiş rotasını.Hopa’da çıkamadığı sislerin,aşamadığı kördüğüm yolların,yıkılmayan duvarların ve eskimiş önyargıların girdabına düşmüş..Kaleme aldığı ilk şarkısı da Hopa’ya sığamayan benliğini ve hâyallerini yansıttığı içindir ki İstanbul’a gelişi bu anlamda kendini aşması ve müzikal yolunu çizmesi için tam mânasıyla bir dönüm noktası olmuştur.Geldiği andan itibaren zaman karmaşasında acımasız basamakları kararlılıkla birer ikişer aşıp; “So Bulurt” adında arkadaşlarıyla kurduğu grupta Karadeniz müziğinin haykırışı ile iz sürmüş aslî ritmine ulaşana dek.Ayrıca toprağından doğan şivesini İstanbul’a gelince dahi terketmeyen Dindar;doğallığının göstergesi mahiyetinde,takdirleri bünyesine yakıştırabilen meziyettedir.Ve 2 yıllık bir müzik yolculuğunun ardından “So Bulurt” grubuna nokta koyma kararı almışlar grup arkadaşları ile…Her dönem yeni bir başlangış;her başlangıç yeni zirveler, kademeli yükselişler doğurmuş Resul Dindar’ın hayatında…Kültürel yaşantıda bulanıklaşmış tüm değerleri berraklaştıran bu ses;meşki için kum saatine direnen yapısıyla 2008 yılınını Temmuz ayında müzisyen arkadaşlarıyla “KARMATE” grubunun kuruculuğunu üstlenmiştir.Karmate’nin solisti,değirmenin temel taşlarından olan Resul Dindar;kırk bin yıl su altında kalsa arınarak gökyüzüne çıkacak olan bir çakıl taşı gibi berrak yüreğini türkülere kılavuz ederek devirmiş 28 yılını…

    Biçimden önce öz,özden önce duygu,duygudan önce insan gelir felsefesiyle yer kürede dim dik duran Dindar;alnından akan teri silip,gözündeki feri durmadan ateşleyip,aynı zamanda omuzları toprağı selamlayan asude bir sanat insanıdır.Daha da ötesi hakikatın tezahürü, nevâsı kadife doğa insanıdır.
    “Dünyevi miras değil,biriktirdiğim ve biriktireceğim insan mirasıdır benim sinemde kabul gören” söylemiyle tavırlarını örtüştürebilen,maneviyatının gücüyle kanatlarına,ayrım gözetmeksizin herkesi sığdırabilen bir insandır…
    İhtiyar kürenin;yani şu kirli dünyanın varettiği;varlığını sesi ve yüreğiyle koruyan,koruduğunu dalgalarla evrene yayma yolunda olan bir yolcudur.Hem de heybesini ezgilerden yaratmaya meyletmiş bir yolcudur.

    İnsanı insan yapan -lâkin günümüzde tel örgülere hapsedilmiş- tüm olguları benliğinde farklı renklerde barındıran Resul Dindar, dinleyicisiyle eşine az rastlanır güzellikteki diyaloğu ile akıllara sanatın temsilcisinin nasıl olacağını samimiyetle işliyor.
    İnsan sevgisi,barış,dostluk,eşitlik,melodi,doğa ve varlık esaslarını tek bir skalada sezinlememize fırsat vermeyip tüm dünyaya bahar çiçekleri gibi yayılıyor…

En son Haberler